Dilek Yavuz Yanık, Referandumun 19’uncu yılında Diyalog gazetesinin “Vatandaş Konuşuyor” sütunlarındaki makalesi ile gerçekleri çok güzel anlattı. Makaleden bazı alıntıları aktarıyorum.
“24 Nisan’da, yaşamımızdan extradan bir 19 yılın daha çalınması adaletsizliğinin yıldönümünü idrak edeceğiz, çözüme evet deyip cezalandırılmaya devam edenler olarak. Ümit ederim, bu yıl becerir de tek sesle hesabını sorarız bunun halâ neyin cezası olduğunu...”
“Barış, adalet,eşitlik, insan hakları bla, bla, bla, ilkeleri temelinde kurulan BM’ye kendi ilkeleri ile bu tutarsızlığın nasıl bağdaştığını sorarız belki diyorum...”
“Dönek ve adaletsiz ve de insan hakları katili AB’ye de belki ederler birkaç çift laf...”
Dilek Yavuz Yanık doğruları yazdı. Ancak bazı gerçekleri vurgulamak gerekir. KKTC Halkının tek ses vermesi şu anda olası değil. Unutmayalım ki bugün halâ Rumların çok istediği KKTC Devleti’ni ortadan kaldıracak ‘federasyon çözümü’nü destekleyenler var içimizde. KKTC’nin iki devletli, eşit uluslararası statülü çözüm önerisini destekleyenler çoğunlukta olduğu için bu engeli aşabiliriz. Hiç kuşkusuz, istediğimiz çözümün kabulü için dış ülkelerle ikili görüşmelerin yoğun bir biçimde başlatılması gerekir.
İkide bir uluslararası hukuku dillerine dolayan Rumlara ve uluslararası topluma karşı KKTC, uluslararası hukuk çerçevesi içinde yer alan tanınma olayını kullanarak hedefe yürümelidir. Böylece Rumların bu argümanı geri tepecektir... İki devletli çözüm ve uluslararası statüye sahip KKTC Devleti... İşte bu politikayı kararlılıkla sürdürebilirsek, Türkiye’nin büyük desteği ile istediğimizi elde edeceğiz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Önemli olan, hiç bir ödün vermeden bu yolda yürümek... Dış politikada hedefinden şaşmayanlar sonunda kazanır. Dilek Yavuz Yanık’a güzel yazısı için teşekkürler...