CTP- UBP hükümetinin;‘suyu biz yöneteceğiz söylemi ile
CTP- UBP hükümetinin;‘suyu biz yöneteceğiz söylemi ile kullanılmasınıgeciktirip, engellemesi,büyük bir hatadır. Çünkü suyun nasıl değerlendirileceği, işletileceği ve genel olarak nasıl yönetileceğinin projenin hazırlanması ve anlaşmanın imzalanması aşamasında belirlenmesi gerekirdi. Öte yandan Türkiyenin, büyük özveri ve harcamalarla ülkemize getirdiği suyun verimli ve halkımıza faydalı olacak şekilde yönetilmesini istemesi ve KKTC seçilmişlerinin bu konuda başarılı olamayacağı görüşünde olması yadırganamaz. Çünkühükümetlerimiz, sorumsuzca ve basiretsizce davranarak, ülkemizdeki tüm akiferlerin tuzlanıp kurumasına sebep olmuşlardır. Ayrıca kuraklıktan perişan olan ülkemizde halen atık suların ve 23 göletteki suların değerlendirilmesini de sağlamamaktadır. Öte yandan bazı müstesnalar dışında belediyeler, popülist ve hatalı yönetim anlayışı nedeniyle,halkı memnun edecek düzeyde hizmet vermemektedir.Ayrıca, ciddi su kayıplarına sebep olan eskimiş boru şebekesini yenileyebilecek mali güce sahip değillerdir. Siyasi iktidarların ise, belediyelerin vatandaşları mağduretmesine seyirci kaldığı ve amaç dışı harcamalarla belediyeleri iflas ettiren yöneticilerden şimdiye kadar hesap sormadığı da herkesin bildiği bir gerçektir. Bilinen bu gerçeklere rağmen, siyasi iktidarın gelen suyun belediyelerce yönetilmesini istemesi, halkımızın çıkarlarına olamayacağı görüşündeyim. Konu üzerinde yerli personelin yetiştirilmesine kadar, suyun gerekli teknik donanıma ve mali güce sahip olan bir kuruluş tarafından yönetilmesidaha isabetli olmaz mı? Su kaynağının sahibi olan, tüm harcamaları yapan ve projeyi gerçekleştiren tarafın, projenin başarılı olması için, suyun yönetimi şeklini belirlemek istemesi normal değil mi? Haspolat arıtma tesisin işletme yöntemini, projeyi finanse eden Avrupa Birliğinin belirlemesine kimsenin itiraz etmemesine karşın, şimdi su projesinin anavatanın belirleyeceği yöntemle işletilmesine karşı çıkılmasının sebebi nedir? Hükümetin büyük ortağının sol bir siyasi parti olarak,özelleştirmeye karşı olduğunu açıklaması, öte yandan da özelleştirmeden yana olan Avrupa Birliği ile birleşmemizi savunması,çelişki değil mi? Yakın geçmişte suyun getirilmesine karşı oldukları bilinen kişilerin, şimdi de suyun bizim tarafımızdan yönetilmesi kampanyası başlatması, acaba tesadüf mü? Devletimizden vazgeçmemizi ve Rum çoğunlukla birleşmemizi isteyenlerin, şimdi irademize sahip çıkarak Anavatandan getirilen suyun bizim yönetmemizi istemelerininiyi niyetli görüş olduğu kabul edilebilir mi? Anavatan yetkilileri ile istişare ederek, suyun en verimli bir şekilde yönetilmesini sağlamak yerine, konuyu basına servis etmek ve tek dayanağımız olan anavatanla aramızda gerginliğin tırmandırmak halkımızın çıkarına mı? Dünyada tek dayanağımız olan anavatanı kırmamız, bize yaptıklarından dolayı pişman ettirmemiz ve 1.6 milyar TL harcama ile gerçekleştirdiği su projesinin gereksiz ideolojik saplantılarla sekteyeuğratılması doğru bir davranış mı? Acaba bir çok kişinin ileri sürdüğü gibi CTP kurmayları, hükümet sorumluluğundan kurtulmak ve muhalefete geçip demagoji yaparak oylarını artırmak amacı ile, su konusunu bahane ederek hükümetin bozulması için mi anavatanla gerginliği tırmandırmağa çalışmaktadır? Sebebi her ne olursa olsun, Anadoludan getirilen suyun acilen halkımızın kullanımına sunulmasının geciktirilip engellenmesi, çıkarımıza değildir.