KKTC Devletinin şu veya bu nedenle “federasyon çözümü” müzakerelerine tekrar başlaması politik bir hataydı. KKTC Devletinin var olduğunu, Rumların

KKTC Devletinin şu veya bu nedenle “federasyon çözümü” müzakerelerine tekrar başlaması politik bir hataydı. KKTC Devletinin var olduğunu, Rumların  Kıbrıs Cumhuriyetinin var olduğunu ve iki ayrı devletin yanyana yaşadığını, yaşayabileceklerini ve Kıbrıs adasında  çözümün bu çerçevede kabul görmesi gerektiğini vurgulamamak yine politik bir hataydı.

Şimdi, iki ayrı devlet ve federasyon çözümünü kıyaslayalım. İki ayrı devlet çözümü, sorunsuz, karmaşadan uzak, hiçbir şekilde birbirlerine hükmetmeyen, birbirlerinin bağımsız, egemen statülerine saygı gösteren, barış içinde, işbirliği yapabilen iki ayrı devlet çözümüdür. “Federasyon çözümü” ise  KKTCnin ortadan kalkması ile Rumların Kıbrıs Cumhuriyetinin tüm adada egemen olmasını sağlayan, Rumların çoğunluk, Türklerin  azınlık olduğunu vurgulayan, Rumların Annan Planından daha fazla istediklerini gösteren, mülkiyet konusunu büyük bir karmaşıklığa sürükleyen, KKTC topraklarının oldukça büyük bir bölümünün Rumlara geri iade edilmesini içeren, Rumların çoğunlukla ellerinde tutacağı “merkezi devletin ve hükümetin”  Türklere azınlık haklarından başka hiçbir hak tanımayacağını açık bir biçimde ortaya koyan, KKTC Devletinin bağımsız, egemen statüsünü ortadan kaldırıp  “kurucu devlet” (ki  kurucu devlet, bağımsız, egemen statüye sahip değildir. Mahalli idareden başka birşey değildir.) statüsüne indiren, Türkiyenin garantisini ortadan kaldıran bir çözümdür.

Bu saydıklarım, “federasyon çözümünün” Kıbrıs Türk halkını içine sürükleyeceği büyük karmaşıklığın yarısı bile değildir. Sadece en önemli noktaları saydım. Şimdi, Rumlar, Mayıs  2016da referandumun  gerçekleşmesini istiyor... Rumlar, Kıbrıs Türk halkının   referandumda “federasyon çözümüne” “evet” diyeceğinden emin.  Peki, KKTC halkı, kendilerini bitmeyen, devam eden büyük karmaşalar, Rumların tüm adaya egemen olma arzuları  ve bitmeyen kabul edilemez istekleriyle büyük bir sorun ile karşı karşıya kalacağını bilmiyor mu?

 

KKTC halkı müzakereleri bitirmek ile referanduma sürüklenmek arasında bir tercih yapmalıdır. Müzakereleri bitirmek, eğer bu yolu izlersek, 32 yıllık bağımsız, egemen KKTC devletinin devamı, yaşaması ve sonunda tanınmasını sağlayacaktır... Tanınmanın yolunu  açacaktır. Bu yol izlenirse, bu gerçek eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Mayıs 2016da gerçekleşmesi düşünülen referanduma gidilmeden KKTCnin karar vermesi son derece önemlidir. Ya bitirmek ya da Rumların yukarıda sıraladığımız kabul edilemez isteklerine boyun eğmek...