Bizim medyada da siyasette de “Anastasiades hayranları” var…

Bu “sağcı” ve “milliyetçi” politikacının bizim taraftaki hayranları, genellikle bizim “solcu”lar arasından çıkıyor…

Tabii bu beni şaşırtmıyor… Bizdeki solcuların içinde “envani türlü”sü var ve bu kadarcığı da olabilir, diyorum…

Ama, geçenlerde Anastasiades’e BRT’nin geçtiği “kıyak” oldukça abartılıydı…

Haber bülteninin girişinde “Anastasiades, görüşmelere hazır” diye bir ifade kullanmak, tam da bir “manipülasyon” örneğidir…

Bu ifade, belli ki Rum resmi haber ajansından alındı ve aynen kullanıldı.

BRT’de bu haberi yapanlar, gelişmeleri yakından takip etseler ve bu politikacının son günlerde verdiği mesajları ciddi ciddi okusalar, bu propaganda “tuzağına” düşmeyecek, az durup düşündükten sonra, haberin doğrusunu verecekler…

Ama olmuyor…

Masa başında bir “copy-past” haberciliği yapıyorlar ve devletin trilyonlarını emen 800 kişilik devletin resmi organında “Masum Anastasiades”in de beleşe propagandasını yapıyorlar…

Herşeyden önce “Anastasiades görüşmeye hazır” diye başlık kullanmak, haberin kendisini anlamamak ve katletmek demektir.

Anastasiades, Cuma günü Guterres ile 10 dakika görüştü ve arkasından “Yeni bir insiyatif geçmişin hatalarını tekrarlamamalı” dedi.

“Görüşmelere hazırım” demedi… Tam tersine “Kıbrıs sorununu çözüm çabalarına devam etmeye hazır oldıklarını” Genel Sekreter’e bildirdiğini söyledi. Üstelik bu çabalar için de “şart”lar ileri sürdü…

Yani, görüşmelere değil, çözüm çabalarına devam etmeye hazırım, dedi ama bunu da şartlara bağladı…

Diyor ki; bu çabalar, Guterres’in Crass Montana’da sunduğu parametreler temelinde yürütülecek ve BM kararları ve prensipleri de göz ardı edilmeyecek.

Anastasiades’in şartları bu kadarla da kalmıyor… Diyor ki

“Avrupa Birliği’nin prensip ve değerleri de gözardı edilmeyecek…”

“Şart”lar uzayıp gidiyor…

Anastasiades, çözüm çabalarının yeniden başlaması için önceden bir yığın “prensip”te uzlaşma koşulunu koyuyor. Diyor ki;

“Çözüm çabaları; sürdürülebilir, işlevsel ve normal bir devlet” kurmak için olacak…

Ayrıca; bulunacak olan çözüm mali ve siyasi olarak uygulanabilir olacak…

Üstüne üstlük bir şart daha ekliyor çözüm çabalarının devamı için;

“BM Güvenlik Konseyi üyeleri de bu yeni girişimde rol almalıdır” diyor.

Tabii bu kadarla da kalmıyor… Şartları sıralamaya devam ediyor…

Diyor ki Anastasiades:

“Türk tarafı, çözümün BM kararlarına uygun olacağını temize çıkarmalı ve aynı öncelikle Genel Sekreter’in çerçevesini de kabul ettiğini teyit etmelidir.”

Yani, sıraladığı şartlarla yeni sürecin başlaması için Türk tarafının da “kabullerini” şart koşuyor.

Tabii bir de “İyi hazırlık yapılmalıdır.” diyerek ucu açık bir “süreç” işaret ediyor…

Kısacası; Anastasiades’in “Görüşmelere hazır olduğu” haberi yalan… Böyle birşey yok… Gerçek ise, Anastasiades’in yeni süreç için onlarca şart ileri sürdüğüdür… Zaten günlerdir bunu hem kendisi, hem de Sözcüleri ikide bir yineleyip duruyor…

Bizim devletten maaşlı “haberci”ler de Anastasiades’in “imaj”ını parlatmak istercesine, üstelik yalan yanlış ve şaşırtıcı bir haberle propagandasına katkı koyuyorlar…

Tüm bu açıklamalardan sonra aslında gerçek şu: Rum seçimlerine kadar hiçbir yeni insiyatif olmayacak.

Seçimlerden sonra ise, 

yukarıdaki onlarca şartı kabul edersek, lütfedip masaya oturacak…

Aslında Anastasiades, bu yeni “şartları” ile 11 Şubat 2014 Belgesi’ni de berhava etmiş bulunuyor.

Masaya oturmak için ön koşullar sunuyor. Bunların Türk tarafınca önceden kabulünü talep ediyor. Zaten bunların kabulü demek, anlaşma imzalandı demektir.

Anastasiades’in sürekli değişen talepleri ile, icat ettiği yeni “parameter”lerle siktin sene bu görüşmeler uzar gider…

Annan Planı’ndan beridir, tüm “evet” dediklerine bugün taker taker “hayır” diyen Anastasiades, bunların bir bölümü kabul edildiğinde bile, yeni şartlar icat ediyor.

BM Genel Kurulu’nda hem bize hem de Türkiye’ye olmadık yakıştırmalarda bulunan, “ağabeyilik” taslayan, hepimizi “üçüncü ülkenin adamı” sayan, verdiği sözleri unutan, mutabık kaldığı konuları ansızın reddeden, ansızın yeni koşullar ileri süren bir politikacı ile işimiz gerçekten zor…