İnternette tanışmak son dönemlerde moda haline gelmiştir. Sevgili bulmak isteyen, eş arayan yalnız kimseler bilgisayar başında çok zaman geçirmektedir. Eskiden tanışmalar, görüp beğenmeler, tekrar görüşmeler belli bir sürece dayanıyordu, her şey özümsenerek gelişiyordu, beklemenin heyecanı vardı ve birlikte geçirilen zamanlar da çok daha değerliydi.
İlkokul 1. Sınıftan başlayaraktan, ortaokul ve liseyi beraber okuduğumuz çocukluk arkadaşım N. S. babasının vasıtasıyla görüşmek istediğini belirtmiştir. Ben de babasına telefon numaramı verip aramasını bekledim. Hafta sonu beklenen arama geldi, arkadaşım babasının dükkanında beni bekliyordu. Anlattıklarını dinleyince şoka uğradım. Çocukluk arkadaşım resmen bir çete tarafından tuzağa düşürülmüş. Ne kadar yıpranmış olduğu aşikardı.
Arkadaşım öyle bir insandı ki, insanlara güvenir, yüreği tertemiz ve saftı. Her şey 2016 Mayısında sosyal medya vasıtasıyla gelen bir mesajla başladı. Onunla tanışmak istediğini ifade eden nazik bir mesaj almıştı. N.S. cevap vermedikçe mesajlar ısrarla gelmeye devam ediyordu. Belli bir zamandan sonra N. S.’de cevap yazmaya karar vermiştir.
N. S. ile tanışmak için annesiyle gelen Z. Tuncay, annesinin kendisini çok beğendiğini vurgulamış ve ciddi bir ilişki istediğini belirtmiştir. Böylece komplo süreci için en önemli adımlar atılmıştı.
Z. Tuncay haftada 2-3 kez Tatlısu’dan Lefkoşa’ya N. S.’yi ziyarete başlamıştı. Z. Tuncay annesine İngiltere’den ev aldıkları için çok borçlu olduğunu, bu yüzden maddi sıkıntı içerisinde olduğunu ve evlilik sürecinin buna bağlı olarak uzayabileceğini söylemiştir. Tatlısu’da annesinin yanında yaşadığı için Lefkoşa veya Güzelyurt bölgesinden ev almadan evlenmelerinin imkansız olduğunu belirtmiştir. Önce Lefkoşa’da birçok eve baktığını, yarım inşaat bir evi almak üzere bir müteahhit ile anlaştığını söylemiş, sonra bu kapora için N. S.’nin bankadan 30 bin TL para çekmesini sağlamıştır.
Parayı aldıktan sonra ev alımı ile ilgili herhangi bir girişim olmamıştır. Ancak profesyonel bir yalan ve ikna kabiliyeti ile N. S.’yi kandırmaya devam eden Z. Tuncay bu kez Zümrütköy’de tadilat isteyen bir evi satın aldığını söyleyerek N. S.’yi o eve götürür. Kapıyı anahtarla açar, evin içinde kimse yoktur. Evi beraber gezip tadilatla ilgili görüşlerini anlatır. Bunun sonucunda toplamda 45-50 bin TL’ye ihtiyaç olduğunu söyler.
N. S.’nin ailesi Z. Tuncay’ı araştırmaya başlar. Edindikleri bilgiler sonucunda Z. Tuncay’ın kumara düşkün olduğunu, saf ve temiz insanları kandırdığını öğrenirler ve bunu kızlarıyla paylaşırlar. Böylelikle ilişki ve kredi çekme olayı tehlikeye girer. Bu tehlikenin farkına varan Z. Tuncay büyük bir açıkgözlükle Zümrütköy’deki evin tapusunu kızın babasına gösterir, kızıyla ciddi olduğunu ve evlenmek istediğine dair onu ikna etmeye çalışır.
Babasının yapmış olduğu araştırmada Zümrütköy’deki evin sahibinin A. Mullaoğlu olduğunu tespit edilir. Gerçek ev sahibi o dönemde Karpaz’da bir akrabasının yanındadır. Evin anahtarının nasıl Z. Tuncay’ın eline geçtiği ise daha sonra ortaya çıkacaktır.
Baba kızıyla bu konuyu tartışsa da kızına söz dinletemez ve toplamda tek bir bankadan 75 bin TL çekilir. Kefilleri Z. Tuncay nasıl başarmışsa ayarlamıştır bile. İki kefil N. S.’yi hiç tanımaz. N. S.’de onları tanımaz. N. S.’nin 8 yıl boyunca maaşından 2.400 TL çekilecektir. İki çocuklu bir dul olan N. S. evin bir başkasına ait olduğunu öğrendiği günden itibaren evlilik hayalleri ile kandırıldığını anlamıştır. Ancak Z. Tuncay halen daha evlenmek istediğini söyleyerek oyalama taktiklerine devam etmektedir.
N. S. ve ailesinin Z. Tuncay ile ilgili yapmış oldukları araştırma sonucunda Tuncay’ın ailesinden aldıkları bilgiler ışığında kendisinin daha önce de dul ve saf olan kadınların parasını yediğini ve onları kandırdığını öğrenmişlerdir.
Z. Tuncay ile hakkındaki iddialar için bir görüşmesi yaptım. Bu iddialar ile ilgili ne söylemek istediğini sorduğumda N. S.’nin polise gidip hakkında şikayetçi olduğunu, polisin kendisini aradığını ve gidip ifadesini verdiğini söylemiştir. N. S.’ye kurulan bu komplo ile ilgili kendisinin suçsuz olduğunu, evlenmek istediğini ancak ailesinin kendisine karşı olduğu için evlenemediklerini anlatmıştır. Ben de kendisine madem bu kadar iyi niyetli ise, neden taksitleri ödemediğini veya parayı iade etmediğini sordum. Cevabı, bunun beni ilgilendirmediği olmuştur. Bu mesele ikisi arasındaymış.