Kıbrıs Türkü’nün mücadele tarihinde iz bırakanlardan birisi de Korgeneral Galip Mendi Paşamızdı.  Henü 73 yaşında hayatını kaybeden Mendi Paşa, görevde olduğu süre zarfında her zaman Kıbrıs Türkü’nün davasını savunmuş ve askeri yönden güçlenmemiz için büyük emekler vermişti.
            Esasında Kıbrıs’ta Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı yapan bütün komutanlar çok değerli insanlardır.  Lakin Mendi Paşa ile ilişkimiz bambaşka birşeydi.
            Özellikle Kıbrıs basınını çok iyi takip eder ve yazarını da telefonla arayarak takdir duygularını dile getirirdi.
            Bir gün bana bir telefon gelmişti... Karşımdaki kişi Korgeneral Galip Mendi’ydi.  Bayağı heyecenlanmıştım.  Mendi Paşa’nın beni arayışındaki neden, neydi.
            Meğer köşe yazılarıma bayılıyormuş.  Özellikle Türk askeri ve Türkiye hakkında yazmış olduğum yazılarımın yerinde ve etkileyici olduğunu söylüyordu.
            Bense tevazu göstererek kendisini yanıtlamış ve güzel duyguları hakkındaki düşünceleri dile getirdiği için kendisine teşekkür etmiştim.
            Bir gün merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a o zaman son çıkan kitabımı takdim etmeye gitmiştim.  Denktaş kitabı elinde evirip çevirdiktikten sonra bana şöyle demişti:
            “Güvenir, bu kitabın çok güzel ve kaynak teşkil edecek bir kitaptır.  Bak!  Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Galip Mendi bekleme odasındadır.  Bir zahmet bu kitabından bir tane de ona takdim et” deyince son kitabımı çantamdan çıkratarak doğru Mendi Komutanın yanına gitmiştim.  Kitabı imzalayıp kendisine takdim ettiğimde  o kadar mutlu olmuştu ki...
            Ondan sonraki dönemde de bazı kitaplarımı kendisine göndermiştim.  Keşke vefat etmezden önce Dr. Küçük ve Rauf Denktaş hakkında yazmış olduğum kitaplarımı ona takdim edebilseydim.
            Denktaş Bey’e Mendi Komutanının sık sık beni aradığını ve yazılarımı beğendiğimi söyleyince çok mutlu olmuştu.
            “Senin yazıların beğenilmez mi?” sözlerini etmişti naçizane bir ifade ile.
            İnsan böyle değerli bir dostunu, arkadaşını, komutanını ve kendine çok yakın hissetiği kişiyi kaybedince gerçekten büyük bir üzüntü duyar.  Galip Mendi’de de çok büyük üzüntü duyduğumu söyleyebilirim.
            Güvenlik Kuvvetlerimiz, gerçekten çok önemli bir askeri ordumuzdur.  Bütün gelip geçen komutanlar bu orduyu daha da güçlendirmek için büyük emek veriyorlar.
            Güvenlik Kuvvetlerimiz, anımsadığım kadarı ile 1976’da Türk Mukavemet Teşkilatı’ndan örgütlenerek kurulan bir askeri birliktir.  Daha doğrusu bir ordudur.
            Bizim cenerasyon olarak bu birlik öncesinde TMT’de bir ömür tükettiğimiz, ter döktüğümüz ve cephelerde kum torbaları arkasında dirsek çürüttüğümüz mücele ordumuzun resmileşmesidir Güvenlik Kuvvetleri.
            Kendi yasası gereğince askeri kadroları oluşmuş ve bütün cepheler tutulmuştur.
            Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kurulmadan mücahit ordumuz artık kendini belli etmişti.
            Görüntü, Mücahit Ordumuzun artık tam donanımlı bir ordu haline gelmesi ve türlü silahlarla donatılması şart olmuştu.  Artık Kıbrıs Türkü gerek Kolordu, gerekse Güvenlik Kuvvetleri’nin koruması altıdadır.
            Esasında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Mücahitlerin ve Kıbrıs Türk halkının  küllerinden doğmuş bir güçtür.
            Gelmiş geçmiş nice değerli yüksek rütbeli askerler, bu askeri gücümüze geniş boyutlu katkılar koymuşlardır.
            Milli günlerdeki resmigeçitlerde de GKK’nın varlığı ve görkemli duruşu her zaman vardır ve var olacaktır.
            Galip Mendi’nin koymuş olduğu katkılar hep konuşulacak ve onun hatırası belleklerde var olacaktır.
            Mendi Paşa’ya Allah’tan rahmet diler, yaslı ailesine ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı dilerim.