Değerli okurlar,
Kanımızdaki yağlar genelde bilinen isimleriyle kötü kolesterol (LDL-Low Density Lipoprotein), iyi kolesterol (HDL - High Density Lipoprotein), Kolesterol ve trigliseritler olarak adlandırılmaktadırlar. Bilindiği gibi kalp ve damar hastalıklarının önemli faktörlerinden bir tanesi de yüksek LDL (kötü kolesterol) oranlarıdır. Özellikle 130mg/dL üzerindeki kan LDL miktarları artmış kalp damar hastalıkları riski demektir. Kişinin altta yatan bilinen bir kalp hastalığı varsa bu değerin 100mg/dL’nin altında olması istenir. LDL’yi bu değerlerin altında tutmak için vücudumuzun en önemli silahlarının başında ise HDL (iyi kolesterol) gelmektedir.
HDL kolesterol "iyi" olarak kabul edilmiştir çünkü HDL molekülü, LDL kolesterolün kan ve kan damarlarından karaciğere ve nihayetinde vücut dışına taşınmasında rol oynar ve bu da atar damarlarda ateroskleroz (damar sertliği) riskini azaltır. HDL kolesterolü düşük olan insanlarda, ateroskleroz ve kardiyovasküler hastalık riski daha yüksektir. HDL için uygun kan seviyeleri ise 40-80mg/dL düzeyinde verilmektedir.
Öncelikle vurgulamam lazım ki kolesterol birçok vücut fonksiyonunda önemli bir rol oynar, bu da vücudumuzun düzgün çalışması için sistemde bir miktar kolesterolün olması gerektiği anlamına gelir. Kanla tüm vücutta dolaşan kolesterol her hücrede yer alır.
Vücut, kolesterolü aşağıdaki amaçlarla kullanır:
-Yeni doku oluşumuna ve mevcut dokudaki hasarın onarılmasına yardımcı olur
-Östrojen de dahil olmak üzere steroid hormonların üretilmesinde yer alır
-Karaciğerde safra oluşumuna yardımcı olur
-D vitamini üretimine yardımcı olur
Görüldüğü gibi kolesterol olmadan yaşamak imkânsız. Ancak belli dengeler bozulmaya başladığında LDL damarlarımızda birikmeye ve damar sertliğini artırarak kalp krizlerini, felçleri ortaya çıkarmaya başlıyor. Risk miktarında %38 oranında artış meydana geliyor. İşte bu noktada fazla LDL’yi ortamdan uzaklaştırmak amacıyla devreye HDL giriyor. Yine tüm damarlarımızda dolaşan HDL fazla LDL’yi süpürüp karaciğere taşıyor ve buradan da vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı oluyor.
Şimdi tam da bu noktada denebilir ki “HDL ne kadar yüksekse LDL’den o kadar fazla korunabiliriz”. Hatta uzun zaman boyunca hekimler bile hastalara bu yönde bilgi verdiler. Ancak son araştırmalar, yüksek HDL konusunun öyle basit olmadığını gösteriyor. Bu çalışmalar, normal değerlerin altında bir HDL'nin LDL'yi düşürmede yetersiz olduğunu, ancak fazla HDL'nin aslında ölüm riskini artırdığını ortaya koyuyor (1). Birleşik Krallık genel nüfusundan 400.000'den fazla kişiyi içeren bir çalışmada, HDL seviyeleri 40'ın altında veya 80'nin üzerinde olan erkekler ile 100'ün üzerinde olan kadınlar, tüm nedenlerden kaynaklanan ölüm ve özellikle kardiyovasküler ölüm riski açısından yüksek riskli olarak tespit edildi. Koroner arter hastalığına sahip ve HDL seviyeleri 80'nin üzerinde olan iki daha küçük hasta grubu, daha düşük HDL seviyelerine sahip olanlara göre genelde ölme riskinde şaşırtıcı derecede, %96 daha yüksek bir risk taşıyordu. İtalya'da hipertansiyonlu 11.000'den fazla kişiyi içeren bir çalışma, HDL seviyeleri 40'ın altında veya 80'nin üzerinde olanlarda kardiyovasküler olaylarda önemli ölçüde daha yüksek bir risk buldu. Diğer taraftan 2022 yılında yapılan başka bir araştırma da bunu desteklemekteydi (2). Buradan da çıkarılacak ders HDL değerlerimiz gereğinden yüksek olduğunda LDL’den kurtulmamızın daha kolay veya fazla olduğu anlamı çıkmayacağı gibi tam tersine yüksek HDL değerlerinden de zarar görebileceğimizin bilincinde olmamızdır. Neyse ki, genel nüfusun yüzde 7'sinden azında çok yüksek HDL seviyeleri bulunuyor, bu da taşıdıkları riskin gözden kaçmasının önemli nedenlerinden bir tanesi. Kadınlarda daha sık görülmekle birlikte yüksek HDL değerlerinin erkeklerde daha riskli olduğu kanıtlanmıştır, bu nedenle devam eden çalışmalar kesin bilinmemekle beraber östrojenin koruyucu olma olasılığını araştırmaktadır.
Yüksek HDL sebeplerine bakıldığında ise karşımıza şunlar çıkmaktadır:
- Yenilen ve içilenler: Doymuş yağlardan zengin bir beslenme ve çok fazla alkol tüketmek HDL düzeyinin yükselmesine katkıda bulunabilir.
- İlaç tedavileri: Aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı ilaçlar HDL seviyenizi yükseltebilir:
     - doğum kontrol hapları
     - östrojen tedavileri
     - anti konvülzan ilaçlar.
- Genleriniz: Genetik yatkınlık yüksek HDL düzeyleri açısından önemli bir faktördür.
- Menopoz: Araştırmalar, menopoz sırasında hormonlarda meydana gelen değişikliklerin HDL'nin vücutta çalışma şeklini etkileyebileceğini ve bazı kadınlarda HDL'nin koruyucu etkilerinin bir kısmını kaybettiğini öne sürmektedir.
- Hipotiroidizm: Az çalışan tiroit bezi olan kişilerde yüksek düzeyde HDL kolesterol bulunabilir.
Özetle, iyi kolesterol diye bilinen HDL’nin sağlıklı kalp ve damar yapısının korunmasında verilen normal sınırlar içerisinde kaldığı sürece faydası çok önemlidir ancak düşük veya normalin çok üstünde olması sağlıklı değildir. HDL kolesterolün 'iyi' kolesterol söylencesi artık herkes için geçerli olmayabilir ve tersine zararlı olabileceği akılda tutulmalıdır.
Sağlıklı günler dilerim.
Kaynaklar:
1. https://www.medicalnewstoday.com/articles/what-is-the-function-of-cholesterol-in-the-body#cholesterol-types
2. Chang Liu, Devinder Dhindsa, Zakaria Almuwaqqat, Yan V Sun, Arshed A Quyyumi. Very High High-Density Lipoprotein Cholesterol Levels and Cardiovascular Mortality. Am J Cardiol. 2022 Mar 15:167:43-53.  doi: 10.1016/j.amjcard.2021.11.041
3. https://www.heartuk.org.uk/genetic-conditions/high-hdl-cholesterol#:~:text=Very%20high%20levels%20of%20HDL,clearing%20fat%20from%20the%20arteries.