2021 Nisan sonu Cenevre’de düzenlenecek 5 + 1 konferansında KKTC’nin egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin işbirliği politikası, Türkiye’den tam destek görerek bir kez daha dünyaya duyurulacaktır. Bu kesin. “Kıbrıs Sorunu”nda, çıkmazın baş aktörleri Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan’ı (ki bu ikilinin, AB desteği ile KKTC Devletinin ortadan kalkmasını sağlayacak “federal çözüm” politikası devam edecek) saymazsak, KKTC’nin bu politikasına karşı çıkanlara bir bakalım.
  1. BM. BM’nin yıllardır sürdürdüğü ve BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarına dayandırdığı KKTC’yi ortadan kaldıracak “federal çözüm” müzakerelerinin tekrar başlatılması politikası devam edecek.
  2. İngiltere. Bazı milletvekillerinin KKTC’ye uygulanan ambargoların, izolasyonun kaldırılmasına destek vermelerine rağmen, İngiliz Hükümetinin, yine KKTC’yi ortadan kaldıracak “federasyon çözümü”nden yana bir tavır koyması beklenmektedir.
  3. AB. 5 + 1 konferansına resmen katılmasa da Cenevre’de ağırlığını ortaya koymaya çalışacak, KKTC’yi ortadan kaldıracak, üyesi Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “federasyon çözümü” politikasına yüzde yüz destek verecektir.
Görüldüğü gibi KKTC’ye karşı çıkanların politikası ve bu ortaya koydukları “federasyon çözümü” politikasında ısrar etmelerindeki kilit nokta KKTC Devleti’nin ortadan kalkmasına yöneliktir. Ancak, KKTC bağımsız, egemen Devleti’nin ortadan kalkması o kadar kolay değil. Bağımsızlığını ilan ettiği 1983 yılından bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC Devletini resmen tanımış olması, uluslararası hukuk ve tanınma çerçevesi içerisinde önemli yer tutmaktadır.  Belirlenmiş bir sınır içerisinde,bu topraklarda egemen olan, kendi hükümeti, demokratik sistemi, izolasyonlara rağmen kendi ekonomisini ve tüm diğer devlet özelliklerini 38 yıldan beri taşıyan, yürüten, koruyan ve halen tüm zorluklara karşı ayakta duran kökleşmiş bir devlet vardır.
Yıllardır insanlık dışı, çok haksız bir biçimde izolasyonlarla cezalandırılan KKTC Devleti’nin bu izolasyonların kaldırılmasını talep etmesi, istemesinden daha doğal bir şey yoktur. İşte bu, KKTC’ye uygulanan izalosyonların, ambargoların kaldırılması konusu, herhangi bir görüşmede çok önemli yer tutacaktır. Rum tarafı karşımızda “federasyon çözümü”nün en uygun çözüm olduğunu iddia edenlerden bulduğu destek ile “iki kurucu devletli federasyon” sisteminde birleşecek “yeni” oluşumda ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm adada egemen olduğu, tek devlet, tek egemenlik ve tek kimlikle, Kıbrıs Türk Halkı’na uygulanan izolasyonun  kalkacağını gündeme getirecektir. Bu da KKTC Devleti ve Halkı tarafından  hiçbir şekilde kabul görmeyecek bir yaklaşımdır. Konu, 38 yıldır yaşayan, varolan, sadece Türkiye tarafından tanınan bir bağımsız, egemen devlete karşı uygulanan ambargoların, izolasyonun son bulması konusudur.