Küçük ülke veya devletlerin küçük toplumlarında, dedikodular ve karşıt görüşlü insanların birbirlerini suçlamaları, hep çirkin, yersiz ve çoğu zaman hiçbir dayanağı olmayan iddialarla sürüp gitmektedir....

Küçük ülke veya devletlerin küçük toplumlarında, dedikodular ve karşıt görüşlü insanların birbirlerini suçlamaları, hep çirkin, yersiz ve çoğu zaman hiçbir dayanağı olmayan iddialarla sürüp gitmektedir. KKTC toplumu içinde de bu maalesef böyledir. Federasyoncular milliyetcileri “sahte”, “çıkarcı” milliyetci olarak damgalamaya çalışır. Milliyetciler ve KKTCyi savunanlar ise federasyoncuları gerçekleri görmemekle, samimiyetsizlikle, nereye gideceği belli olmayan “federal çözümü” destekledikleri için eleştirir. Bizim toplumda hoşgörü yoktur. Gerçekleri hemen hemen eksizsiz ortaya koyan çok az insan vardır. Bunların, ister önemli bir makamda görevli olsun, ister bir vatandaş olsun, söyledikleri hiçbir zaman dikkate alınmaz. Neden mi ? Çünkü, her konunun uzmanı kesilen ve basmakalıp kötüleme kampanyası ile uğraşan insanlar onları hemen silip atmak isterler...

İşte bizim  toplumun durumu bu. Hiçbir zaman birlik olamayan bir toplum. Rumların  nasıl bir çözüme ulaşmak istediklerini göremeyen ve görenlerin politik bir çatışması ile süregelen bir karmaşa. Ben, kendi özel görüşlerimi bu sütunda, her Pazar belirtmekten hiçbir zaman çekinmedim. Altını çizerek söylüyorum. KKTC halkı, Kıbrıs Türk toplumu, 32 yıllık kökleşmiş, bağımsız, egemen KKTC Devleti ile bütünleşmelidir. Bu görüş, Rumların “federasyon çözümü” ile neyi amaçladıklarını, AB destekli Rum potikasını iyice etüd eden bir kişiden gelmektedir. Havadan atmasyon değil... Siz misiniz bunu söyleyen? Karşıt görüşlüler, yani Akıncı- Anastasiadis müzakereleri ile “federasyon çözümüne” ulaşmak isteyenler ve Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti içinde bir toplum olarak yaşamak isteyenler, hemen sizi milliyetcilik ile suçlarlar. Sanki milliyetci olmak bir suçmuş gibi... Milliyetci olmak, vatanını, devletini, kendi insanını sevmek suç mu? Bu insanlar yarı şaka yarı ciddi size laf atarlar. Varsınlar laf atsınlar. Bu önemli değil. Önemli olan gerçeklerle yüzleşmek...

Karşıt görüşlü onlar, hep gelmiş geçmiş tüm KKTC hükümetlerini suçlarlar. Halbuki hiçbir ülkede hiçbir hükümetin sürekli her konuda başarılı olması mümkün değildir. Ama onlar böyle düşünmez. Tüm KKTC  hükümetlerindeki görevlilerin çoğunun “koltuk kavgası yapan, ham-hum-şorolopçu” olduğunu  iddia ederler. Hem de hiçbir kanıt, dayanak noktası olmadan “kahve lakırdısından” öteye gitmeyen görüşlerle konuyu KKTC Devletinin yürümeyeceğine bağlarlar...

 

KKTC Devletine karşı görüş belirtenler oturup düşünmeli. KKTC kötü yönetiliyorsa, bunu düzeltmek için çareler üretilmeli deseler hiç kimsenin hiçbir itirazı olamaz. Ancak, KKTCden bize hayır yok. En iyisi Rumlarla federasyon çözümünde birleşelim  düşüncesine kapılıp bu noktada kalırlarsa, bu adada yıllardır devam eden Rum- AB- BM oyunlarını ve gerçekleri görememişlerdir demektir...