Cenevre’deki görüşmeler arifesinde biri KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’dan diğeri ise TMT Mücahitler Derneği Başkanı Sn. Bora’dan KKTC gerçeğine vurgu yapan iki açıklama geldi. Rum lider Anastasiadis “Ben Kıbrıs Cumhuriyeti’ni temsil edeceğim.” deyince, Sn. Akıncı’da KKTC Devletinin seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu söyledi. Sn. Bora’da “Bağımsız, egemen KKTC ile yola devam etmeliyiz.” dedi. Bunlar önemli açıklamalar.
Rum lider Anastasiadis, ortaya çıkacak anlaşmanın uygulanması için kararların benimsenmesi gerekeceğinden, BM Genel Sekreteri’nden, bu konuda Güvenlik Konseyi üyelerini konferansa katılmaları yönünde bilgilendirmesini istemiş. Hangi anlaşma? Hangi kararlar? Buna kendi kendine gelin güveyi olma denir. Bakın şu Anastasiadis’in kurnazlığına. Efendim neymiş? Ortaya çıkacak anlaşmanın uygulanması için “kararlar” benimsenmeliymiş. Yani BM Genel Sekreteri’nin bu konuda Güvenlik Konseyi üyelerini konferansa katılmaları yönünde bilgilendirmesini istemiş. Yani Güvenlik Konseyi üyeleri de konferansa katılsın ve Kıbrıs Türklerine baskılar sürsün. Anastasiadis kabul edilemez isteklerini kabul ettirmek için BM Güvenlik Konseyi üyelerinden yardım istiyor. İşte size bir Rum oyunu daha...
Yeni BM Genel Sekreteri Guterres “Kıbrıs” müzakerelerini “tarihi bir fırsat” olarak değerlendirmiş. Yeni Genel Sekreterin üç günde “Kıbrıs Sorunu”nu öğrenmesi olası değil. Adamcağız ne yapsın ki? Aynen konuyu bilmeyenler gibi görüşmelere destek verecek ve “tarihi bir fırsat”tan söz edecek tabii. Başka yapacağı bir şey yok. BM’nin rolü, eskiden olduğu gibi, bugün de aynı. “ Kıbrıs Sorunu” görüşmelerine destek, “tarihi fırsat” ve “iki toplumun” karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm için çalışmaları. mBunlar yuvarlak laflar...
KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı, görüşmelerde Anastasiadis’in “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin de kendisi tarafından temsil edileceğini iddia etmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Sn. Akıncı, kendisinin de KKTC’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu vurguladı. Bu bağlamda Sn. Akıncı’nn 33 yıllık KKTC bağımsız, egemen devletinin seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu söylemesi ve dolayısıyla KKTC Devletine ilişkin bu açıklamayı yapması önemli bir gelişme...
TMT Mücahitler Derneği adına bir açıklama yapan Sn. Yılmaz Bora, “ Bağımsız KKTC ile yola devam etmeliyiz.” dedi. Bu açıklamanın anlamının halk tarafından iyice anlaşılması gerekir. Bu açıklamada, Rumların bin bir türlü oyunlarla kendilerine destek sağlamaya çalıştıkları ve çok istedikleri “ birleşik federal Kıbrıs” çözümünü gerçekleştirmek için Türk tarafına baskıların uygulanması gerektiğini vurguladıkları anlamı çıkıyor. KKTC halkı bu oyunları bilmiyor mu? KKTC halkı kendilerini ne olduğu belirsiz, elinden bağımsız, egemen statüsü alınan, KKTC Devletini yok sayan bir çözüme itildiğini bilmiyor mu? Böyle bir çözümü KKTC halkı kabul edemez. Sn. Bora bunları anlatmıştır ve açıklaması çok yerindedir. Sn. Bora’nın da dediği gibi bağımsız KKTC ile yola devam etmeliyiz. Başka çare yok... Başka yol yok...