“İngiliz idaresinde perişan ve mahvolan Türk köylüsünün suçu ve kabahati nedir? Müdafaasız bırakılan bir kitleyi büyük ordulara sahip bir devletin koruması ve müdafaası icap etmiyor mu?
İngiliz İdaresinde görülen bu kanlı ve elim hadiseler ne muhafazakar ne de İşçi Partisi’nin lehine kredi sağlayabilecek hareketler olmayacağına göre bizim kadar İngilizlerin de inanmasını görmek isteriz” 1958
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Dünyayı etkisi altında tutmaya devam eden salgın hastalık alınan bütün önlemlere karşın bazı ülkelerde ölümler hız kesmeden devam ediyor. Yaşanan insan kaybının da her geçen gün arttığı biliniyor. Alınan önlemler konusunda da tartışmalara girmek istemiyoruz. Konuya ilişkin olarak da kendimden fazla söz etmek istemediğimi kaydetmek istiyorum. Rahatsızlığım süresince haftalık yazılarımı yazamadığım da biliniyor. Yaşadığım sıkıntılı günler sırasında geçmiş olsun dileklerini ileten herkese teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunmanın yerine getirilmesi gereken bir görev olduğunu da özellikle kaydetmek istiyorum.
Yaşamakta olduğum her türlü olumsuzluğa karşın Türkiye’de Devletin Yayın kurumunda Kıbrıs Türklerinin var olma mücadelesinin anlatılacağı duyurulan program yayınlanmaya başlıyordu. Ayak topu söylemi ile ceza sahası içinde dokuz kusurlu harekete aykırı kural ihlali yapan kişiler oyunu yöneten hakem tarafından cezalandırılıyor. İlk bölüm yayınlanırken topa girenler ağır suçlar işlemeye başlamışlardı. Bugüne değin Kıbrıs Türkünün verdiği onur mücadelesine liderlik etmiş olan kişilerin isimleri görmezden geliniyordu.
Televizyonları başında programı izleyenler gecenin ilerleyen saatlerinde olmasına takılmadan şikayetlerini iletiyorlar ve duydukları rahatsızlıkları iletiyorlardı. Ki bu kişiler Kıbrıs Türkünün verdiği onur mücadelesinden bilgi sahibi olan kişilerdi. Bu çalışmaları yapan bazı kişilere yeterince anlatamadığımızı düşünürken taraf olanların algılarının düşük düzeyde olduğunun da bilinmesini istiyoruz.
Anadolu’da gitme fırsatını bulduğumuz en küçük yerleşim yerleri başta olmak üzere karşılaştığımız kişilerin hiçbiri bize “Yumurtasız omlet nasıl yapılır” sorusunu sormamıştı. Bugüne değin Kıbrıs Türklerinin mücadelesini Anadolu’daki kardeşlerimizle yürüterek başardığımızı omlet yapmasını bilmeyenlere birilerinin anlatmaları gerekiyor.
Dünya haritasını önlerine açtıkları zaman Kıbrıs adasının yerini dahi gösteremeyenlerin fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmaları gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız...
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın Yüce ulusumuza kutlu olmasını diliyoruz.