Kaçınılmaz son  ve kaçınılmaz başlangıç... KKTC Cumuhurbaşkanı Sn. Akıncı ve müzakerecilerinin sürekli “çözüme” ulaşmak için göstermiş oldukları iyi niyet çabaları, Rum lider Anastasiadis ve destekçilerinin “Enosis” Rum meclis kararı ile berhava edilmiş olduğu kesin. Ancak, bu sadece “federasyon çözümüne” ulaşılamayacağının nedenlerinden biri. Geçmişte yaşananlar ve Rumların kabul edilemez istekleri,  bu  müzakerelerin eninde sonunda “federasyon çözümü” ile sonuçlanamayacağını açık bir biçimde göstermişti. “Enosis “ kararı sadece son örnek. Türk tarafının “federal çözüm” için önerdiklerinin tümünün Rumların istekleri ve planladıklarına uymadığı bir gerçek. Rumlar Kıbrıs Türk halkının “Kıbrıs Cumhuriyeti” veya “federal Kıbrıs cumhuriyeti” içinde bir azınlık olarak kalmasını istemektedir. Rumların tüm politikaları, tüm hedefleri bu yola girip sonuca gitmeye dayandırılmaktadır.

İnanılmaz ama gerçek... KKTC içindeki bazı kesimler halâ görüşme masasına dönülmesi gerektiğini savunmakta, vurgulamakta ve adeta bir yalvarma niteliği taşıyan söylemlerle KKTC halkına “federal çözüme ulaşılması için masaya dönmek gerekir” mesajını vermeye çalışmaktadır. Sanki KKTC Devleti, Hükümeti ve halkının  “federasyon çözümünden” başka bir seçeneği yokmuş gibi mesajlar iletilmeye çalışılmaktadır. Bu gibi davranışlar, gerçekleri göremeyen, Rumların hedefinin değişmediğini anlamak istemeyen grupların görüşleridir. Bu görüşler hem gerçeklerden çok uzak hem de çok yanlıştır.

Şimdi artık gerçek gerçeklere dönme zamanıdır. Şimdi artık 34 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletinin devamı ve tanınması yoluna girme zamanıdır. Artık “federal çözümden başka  yol yoktur. KKTC hiçbir zaman tanınmaz” düşünceleri ile karşımıza dikilenlerin ve bu kesimin ne kadar yanlış ve gerçekçi olmayan bir iddiada bulunduklarını ıspat etme zamanıdır. Kaçınılmaz sondan sonra kaçınılmaz başlangıca girme süreci başlamıştır. Artık KKTC’nin ayrı bir devlet olarak yaşamına devam etmesinin ve tanınmasının hayal olmadığını ıspat etme zamanıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’nin 1983’deki bağımsızlık ilanından hemen sonra KKTC’yi resmen tanıması Uluslararası Hukuk çerçevesi içinde çok önemlidir. Uluslararası Hukuk, dünyaca tanınmış bir devletin, yani Türkiye’nin, yeni kurulan bir devleti, yani KKTC’yi tanımasının bir örnek teşkil ettiğini ve diğer devletlerinde bu yeni kurulan devleti tanımalarını önermektedir. Uluslararası Hukuk bunu söylemektedir. Tanınma, Türkiye ile KKTC’nin birlikte KKTC’nin resmen tanınması için başlatacakları girişimlere bağlıdır. KKTC Cumhurbaşkanı ve müzakerecilerinin Rumların “Enosis” kararını iyi değerlendirmeleri ve önümüze açılan tanınma yoluna girme fırsatını kullanmaları KKTC halkının beklentisidir. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “çözüm” çabaları takdir edilebilir. Ancak, Rumlarla  KKTC halkını tatmin edecek “federal çözüme”  ulaşmak olası değildir. Bu gerçek, bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bundan sonra izlenecek yol ortadadır. KKTC’nin tanınması... Sn. Akıncı’nın “Eğer federal çözüm  gerçekleşmezse, bizde KKTC olarak yolumuza devam ederiz.” sözlerini unutmamak gerekir...