Farklı gibi algılanan birçok siyasi gelişmeyi tek tek yorumlama yerine toptan bir yaklaşım ile beslendiği kavram ve gözlemlere dayandırarak işlemeye devam. Bir nevi perakendeci yerine toptancı bir yaklaşımla yazma niyeti.
 
Tahterevalli: Başarı ya da ulaşmak istenilen hedef, isteklerle bu isteklere ulaşabilmek için eldeki olanakların ve yetkinliklerin dengelendiği yerde oluşur.
 
Bir tahterevalliyi gözünüzün önüne getirin.
 
Bir tarafına isteklerinizi ve hırslarınızı koyun.
 
Diğer tarafına da yapabilme güç ve kapasitenizi koyun.
 
İstekleriniz, yapabileceklerinizin ötesindeyse ve bunun farkında değilseniz her seferinde hayal kırıklığıyla yere çakılırsınız.
 
Arzu ve isteklerin etkisine kapılıp realiteden uzak durmaya devam edip tahterevallideki dengesizliği inkâr ederseniz gün gelir sahip olduğunuz olanak ve yetkinlikleri de kaybetmeye mahkûm duruma düşersiniz.
 
Ya gerçekçi hedefler ve beklentiler ortaya koymanız lazım ya da yetkinliklerinizi artırmanın yolunu bulmak için daha çok çalışmanız ve iş birliğine yönelmeniz lazım.
 
Birey olarak da başarılı ve mutlu olmanın reçetesi budur.
 
Devletin ya da herhangi bir kurumun tepesindekiler de ayni dengeyi kurmakla sorumludur.
 
Kurumun istekleri ile toplam yetkinliklerini dengeleyerek bir plan ve yol haritası üretmek zorundadırlar.
 
Hayal ederken bile buna dikkat etme sorumluluğu vardır devlet adamlığında ve yöneticilikte.
 
Hadi bu tahteravalli gözleminden hareketle yazdığımı alın ve bizim “tanınmış egemen devlet” olmakla hala daha Rum’dan medet uman “ille de federasyon” diyen söylemlerimize uyarlayın. Kıbrıs sorununu yerine TC’nin AB’ye giriş hedefini koyun. Şaşmaz ayni sonuç çıkar.
 
Zıt gibi gözüken söylemlerde de tahterevallinin hangi tarafı yukarıda hangisinin sert bir şekilde yere sert temas ile açı yapıp ancak durabildiğini bir düşünün.
 
Kıbrıs sorununun ötesinde birçok benzeri konuda olduğu gibi konu dilimize vuran arzularımıza değil de bu arzularımızı yaptırabilme yetkinliğine gelip dayanmaktadır.
 
Kıbrıs sorunun güncel olan iki zıt söyleminin dönüp dolaşıp tahterevalli de hangi kefeye koyarsan koy ayni ağırlığı çekiyor.
 
Her gündem hareketlendiğinde tilkinin kuyruğu gibi ne uzayıp ne de kısalan bir şekilde konu dönüp dolaşıp bizim varlığımızın olup havadaki tüy kadar olan ağırlığımızı artırmak için ne planlayıp ne yaptığımıza gelip dayanıyor.
 
Önemli olan tahterevallinin havada duran tarafına binerek ağırlık basacak adımları ve işleri yapıp yapamayacağımız.
 
Hangi tarafın görüşünü savunursanız savunun ortak payda bu.
 
Örneğin bütçe açığını denkleştirmek adına kamuda tutumluluğu, verimliliği ve etkinliği artırıcı önlemler almak Kıbrıs konusundaki bu iki zıt görüşün de hayata geçmesi şansını artıran diğer bir ortak payda olur. Yoksa müsrif kumarbazı kim niye tanır ya da ortaklık kurar?
 
Bu tahterevalli benzetmesi yalnızca başarının değil bir yerde bireysel mutluluğun da tanımını içeriyor.