Uluslararası toplum tüm ülkeleri içine alan bir terimdir. Ancak, uluslararası toplumun en başta gelen üyeleri BM Güvenlik Konseyi üyeleridir. AB’yi saymıyoruz. AB Rum Yönetimine o kadar inanılmaz bir destek veriyor ki bu kuruluşun tarafsız olması ve gerçeklerle yüzleşmesi olası değil. Demek oluyor ki uluslararası toplum denildiği zaman en başta BMGK’nin üyeleri başı çekiyor. Bu BMGK üyeleri ise yıllardır KKTC Devletini cezalandırmış ve Kıbrıs adasında sadece Rumların devleti olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımaya devam etmiştir. KKTC’nin tanınmasını engelleyen BMGK kararları kabus gibi KKTC’nin başının üzerinde durmakta ve güya kapırdanmasına dahi izin vermemektedir. KKTC’nin tanınmasına yasak koyan bu BMGK kararları nasıl aşılabilir? Sadece tek bir devletin KKTC’yi tanıması ile aşılabilir. BM’nin bir devleti tanıma yetkisi yoktur. Bu gerçek, BMGK’nin kararlarının sorgulanmasına yeter de artar bile...
Tek bir devlet, örneğin Gambiya KKTC’yi tanırsa tanınma konusu büyük ölçüde çözümlenmiş olur. BMGK, KKTC’yi tanıyan bir devletin bu kararına engel koyamaz. Uluslararası toplumda BMGK üyeleri başı çekiyorsa da bir devletin egemenlik haklarını kullanarak KKTC’yi tanımasına engel koyamaz. Ancak, baskıları unutmamak gerekir. Bir devlet KKTC’yi tanımaya niyetlendiğinde baskı operasyonları hemen başlar ve o devleti tanınma kararından vazgeçirmek için devreye girer. Bu durum daha ne kadar sürecektir. BMGK’nin yıllar önce hiç de adil olmayan ve KKTC’nin tanınmasını engelleyen kararları ne zaman değişecek veya ortadan kalkacaktır? Yeni bir devletin (yani 1983’de kurulup ve 40 yıllık, yani artık yeni bir devlet olmaktan çıkan KKTC’nin) tanınmasını BMGK daha ne kadar bir süre engelleyebilir? Bilinmez. Ancak, KKTC’nin diğer devletlerle eksiksiz diplomatik ilişkiler geliştirmesi ve ardından kurması mutlaka gerçekleşmelidir.