Son günlerde Dışişleri Bakanlığından BM Genel Sekreterine öneri geldi. BMGK’nin adadaki mevcut gerçeklerle bağdaşmayan kararlarını gözden geçirmesine ilişkin öneri yapmasının zamanının geldiği vurgulandı. İki taraf arasında ortak bir zemin olmadığı, BM’nin Kıbrıs sorununa ilişkin KKTC’nin tanınmasını engelleyen kararlarının artık rafa kaldırılması gerektiği açıkça ortada olduğu vurgulandı. Dışişleri Bakanlığının, KKTC’nin varlığını tescil edecek ve haklı taleplerini tatmin edecek bir uzlaşı modelinin ortaya çıkması için gerekli çalışmaların devam ettirileceğini bildirmesi önemli. Bu arada açıklamada, KKTC’ye uygulanan insanlık dışı izolasyon ve ambargoya vurgu yapmayan ve bu çağdışı kısıtlamalardan söz etmeyen BM’nin rolü de sorgulanmış oldu. BM Genel Sekreteri’nin, adadaki iki taraf arasında ortak bir zemin olmadığını kayda geçirerek, BMGK’nin adadaki mevcut gerçeklerle bağdaşmayan kararlarını gözden geçirmesine ilişkin öneri yapmasının zamanının çoktan geldiğini vurgulayan açıklama, “Kıbrıs Sorunu”nun nasıl bir çözüm ile sonlanacağını da belirtmiş oldu.
Türkiye’nin desteği ile KKTC’nin bu görüşleri BM’ye bildirmesi önemli bir gelişme. KKTC’nin bir devlet olarak varlığının kabul edilmesi sadece BM’ye kalmış bir konu değil.  Herhangi bir devlet kendi egemenlik haklarını kullanarak KKTC’yi tanıyabilir. Bunun bir örneği Gambiya devletidir. Gambiya’nın KKTC ile ilişkilerini büyük ölçüde genişleterek, iki devlet arasında işbirliği anlaşmaları yapmak istemesi, KKTC’nin tanınma yolunun açıldığını açıkça göstermektedir. BM, bir devletin tanınma istemesini engelleyemez. Bu noktadan hareket ederek KKTC’yi tanımaya yakın devletlerle ikili görüşmeler başlatılması gerekiyor.
Dışişleri Bakanlığının bu açıklaması ile BM’nin rolü de sorgulanmıştır. BM’nin BMGK’sinin adil olmayan, eskimiş kararlarının ortadan kalkması için yeni bir girişim başlatılmıştır. KKTC, bir taraftan kendine sempati duyan devletlerle tanınmak için görüşmeler başlatırken, diğer taraftan da BM’nin politikalarında değişikliğe gitmesi için bir öneri sunmuştur. Yeni bir dönemin başladığı açıkça ortadadır.