Tarihi kayıtlar, zeytinyağının ilk çağlardan beri mükemmel, yararlı ve şifalı bir ürün olarak tanındığını ve yararlanıldığını gösterir.

.Eski Mısır ve Yunanlılarda zeytinyağını, ışık, besin ve  dini ayinlerde arınma ve kutsama amacı olarak kullanırdı.

Tıp biliminin kurucusu Hipokrat, yıkanamayan hastaların vücudunun zeytin yağı ile ovulmasını önerirdi. Ayrıca, geçmişte Olimpiyatlarda sporcular, kaslarını yumuşatmak için zeytin yağı kullanırlardı

.Arkeolojik buluntular, Mesopotamyada  Sami kavminin zeytini ve zeytinyağını günlük yaşamlarında çok kullandıklarını gösterir. Evlerin aydınlatılmasında da, zeytinyağı ile yanan kandiller kullanırlardı.

Ayrıca, eski Mısır, Yunan ve Romada zeytin yağı, çeşitli otlarla karıştırılarak ilaç ve kozmetik yapılırdı.

Sızma zeytin yağı diğer bitkisel yağlardan farklı olarak, hiçbir kimyasal işlem yapılmadan ezilir ve  sıkılarak elde edilir. Bu nedenle herhangi bir katkı maddesi içermez.

Rafineri zeytin yağı, çok koyu ve kokulu zeytin yağları 70-80 derece ısıtılır, sonra içine eter katılır ve yağ elde edilir. Rafine zeytin yağına %5 sızma zeytin yağı katılırsa, Riviera tipi zeytin yağı elde edilir

Öte yandan ayçiçek, mısır, fındık ve benzeri endüstri bitkileri ezilir, püre haline getirilir,80 derece ısıtılır, içine eter katılır ve yağ elde edilir. Bu nedenle doğal değildir.

Ayrıca, zeytin yağı; soya, ayçiçeği, pamuk ve mısırözü gibi diğer bitkisel yağlardan farklı olarak,yüksek oranda tekli doymamış yağ asidi,demir,E vitamini ve kalp için çok yararlı olan Omega- 6 içerir.

Tekli doymamış yağların; kolesterolün kontrolünde, kalp damar hastalıklarının oluşmasının önlenmesinde ve tansiyonun kontrolünde de, yararlıdır.

.Zeytin yağında bulunan antioksidanlar, serbest radikallerin yani toksinlerin vücudumuzdan atılmasına yardımcı olur. Böylece hücrelerin yaşlanmasını ve DNAlarının bozularak kanserojen bir nitelik kazanmasını önler. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirir.

Oleiprine maddesi içermesi nedeniyle de, hücreleri yenileyerek koruduğu ve kanser gelişimini de önlediği ileri sürülmektedir.

Diğer yağların aksine zeytinyağı, karaciğerin onarılması ve çalışmasını sağlar.Ayrıca safra salgısı akışını artırdığı için, safra taşının dökülmesini sağlar ve oluşmasını önler.

Zeytinyağının, içeriğinde bulunan oleik asit ve E vitamini nedeniyle, kemik gelişiminde de yararlıdır. Çocukları raşitizmden koruduğu, siyatik, mafsal ağrılarını iyileştirdiği ifade edilmektedir.

Ayrıca doku, organ ve beyin hücrelerinin yaşlanmasını yavaşlattığı, kan şekerinin düşmesi, karın ağrısı, bağırsak kurtlarının düşürülmesi, karaciğer sancıları ,mide ülseri, sarılık, dalak, yara , irritasyon (tahriş) ve enfeksiyonların iyileşmesinde yararlı etkileri olduğu ileri sürülür.

 Sayısal veriler, kişi başına en çok zeytin ve zeytinyağı tüketilen İtalya, İspanya ve Yunanistanda, kalp damar ve safra rahatsızlıklarının, diğer ülkelerden daha düşük oranda olduğunu gösterir.

 

Dünya sağlık örgütü, raporlarında da zeytin yağının birçok hastalıkların tedavisinde yararlı olan maddeler içerdiği, insanların ömrünü uzattığı, genç kalmasını sağladığı, kanser hastalığına karşı koruyucu olduğu belirtilmekte ve sağlıklı yaşam için, günde 1-2 kaşık zeytinyağı içilmesi tavsiye edilmektedir.