Hemen hemen gün geçmiyor bir tanıdık veya karizmatik, hatta milliyetçi insana rastlamayalım gerek gazetelerde, gerekse facebook’ta bazı kişilere.
Gazete ve facebook’un bize verdiği son haber, Altay Sayıl’la Hayati Nalbantoğlu’nun vefatı ile ilgiliydi.
Aramızdan ayrılan bu iki önemli kişi, gerçekten bizi üzdü. Her ikisi de uzun zamandır hayatla mücadele etmişlerdir. Onlar için birkaç söz yazmak sanki bir vefa borcu gibidir. O nedenle bu iki değerli insanı yazarken onalarla geçen zamanlarımı, çalışkanlıklarını ve toplumsal varoluşumuzdaki katkılarını unutmak mümkün değil.
Altay Sayıl için diyeceklerim...
Altay Sayıl’ı çok küçük yaşlarda Cumhurbaşkanlığı sarayına girip çıkarken görürdüm. Annesi Refiya hanım sarayın aşçılarındandı. Babasını kaybetmiş, annesinin yalnız hayatına ortak olmuştu.
Dr. Küçük vefat ettikten sonra Altay Sayıl polislikten emekli olmuş ve kendini Dr. Küçük Müzesinin oluşmasına vermişti. Dr. Küçük giderken arkasında pek çok hatıra ve evrak bırakmıştı. O evrakları ve o hatıraları toparlamak ve gelecek nesillere ışık tutmak çok önemliydi.
Hatırladığım kadarı ile Altay, işte o dönemde başlamıştı araştırmacılığına. Özellikle yazdığı polisin oluşumunu ve eski polislerin ve gardiyanların hayatlarını araştırmış ve eline geçirdiği belgeleri bir kitap halinde yeni nesillere bırakmıştır.
Eminim onun polis örgütümüz konusunda bugüne kadar kimse yazı veya kitap yazmamıştır. Özellikle dönem polislerinin kıyafetlerini anlatan kitabı çok değerliydi.
Hatırlıyorum... Dr. Küçük’le Geçen Günlerimi yazarken, bana birçok belge ve resim vermişti. O belgeler kitabımda kalıcı hale gelmişti.
Rahmetlik Altay’ın bir de fotoğraf tutkusu vardı kardeşi gibi.
Kardeşi de bir fotoğraf sanatçısıydı. Nitekim kitaplarını yazarken, müze çalışmalarına başlamış ve binlerce evrakın arasına gömülmüştü.
Esasında bir yazar için bulunmaz bir hazineydi Dr. Küçük’ün arkasında bıraktığı resimler ve evraklar.
Eski resimlere ve örf adetlerimize dair evrak ve resimler hakikaten bulunmaz kaynaklardı. Şimdiye kadar araştırma yapanlar ve yapacak olanlar, hep Altay Sayıl’ın arşivine başvurmuşlardır.
Altay sayıl zamansız ayrıldı bu dünyadan. Genç denecek yaşta aramızdan ayrıldı ama, onun ismi de Kıbrıs literatürüne geçti. Allah’tan ona gani gani rahmet , yazlı ailesine başsağlığı dilerim.
Hayati Nalbantoğlu için diyeceklerim...
Hayati Nalbantoğlu, KKTC’de ilk tahlil labratuvarını açan çok değerli bir kişiydi. Bir tahlil durumu olduğunda hep ona giderdik. Onun güler yüzü, sıcak dostluğu ve karizmatik kişiliği vardı.
Kıbrıs gidişatında mücahit olarak da cephede savaşmış milliyetçi bir kardeşimizdi. Vatan hizmetinde bulunmanın bir vefa borcu olduğunu söylerdi zaman zaman. Hatta toplum dertlerini, bir araya geldiğimizde fikir alış verişte bulunurduk.
Bir de benim 1998’de Ulusal Birlik Partisi’nden Lefkoşa’da aday olduğumda daha da yanıklaşmıştık. UBP’nin parti meclisinde ve çeşitli görevlerde bulunmuş ve politikanın nabzını turmuştu. Allah rahmet eylesin o seçimde bana güçlü destek vermişti. Zaman zaman kendi aramızda üç kağıtçı ve insanlara kazık atan nice politikacının durumu yorumlardı. O, çok dürüst ve vefalı bir dosttu.
Eşi Tülay hanım da UBP’nin kadın kollarında ve Gönyeli örgüt başkanlığında bullunmuş çok değerli aktif bir insandı. Hala daha Gönyeli kadın örgütünün başkanlığını yürütmektedir.
Politika hem birikim ister, hem de siyasi heyecan. Hayati kardeşim bütün hayatı boyunca politikayla içiçe olmuş bir değerdi.
Onun ve eşinin en büyük acıları, kızlarını genç yaşta kaybettikleri zamandı. Öylesine büyük acıyı Allah kimseye vermesin. Karı-kocanın toparlanmaları ve kendilerine gelmeleri epeyce zaman almıştı. Kızlarının yokluğuna alıştıktan sonra yeniden parti faaliyetlerine başlamışlardı.
Onlar parti faaliyetlerine başlamışlardı ama, Hayati kardeşim de hiç beklemediğimiz bir rahatsızlık nedeniyle yataklara düşmüş ve hayatları altüst olmuştu.
Hep iyi olacak diye beklemiştik. Maalesef daha iyi olamadı ve en verimli çağında aramızdan ayrıldı.
İşte gazete ve facebook’taki ölüm haberleridir ki, bize bu acı haberi verdi. Allah’tan ona gani gani rahmet versin. Yaslı ailesine başsağlığı dilerim.