Rum lider Anastasiadis, “ Azınlığın, çoğunlukla eşitlenmesi talep edilemez.” dedi ve nihayet baklayı ağzından çıkardı. Bu sütunlarda, defalarca “federasyon” çözümü ile çoğunluk-azınlık sisteminin hemen devreye gireceğini ve KKTC Devletini kaybetmenin hemen ardından “birleşik federal Kıbrıs”  çözümü ile KKTC halkının yeni kurulabilecek bir federal cumhuriyette sadece bir azınlık olarak yer alacağını, temsil edileceğini vurgulamıştık. İşte size Anastasiadis’in açıklaması... Rum lider, “Azınlığın çoğunlukla eşitlenmesi talep edilemez.” dedi. Daha ne desin?... “Birleşik federal Kıbrıs” çözümünde Rumların çoğunluk, bizim ise azınlık olarak yer alacağımızı açıkça dile getirmiş oldu. Bunun A’sı, B’si,  C’si yok ve farklı yorumlanması olası değil.

Rum lider Anastasiadis baklayı ağzından çıkardı. Yani Rumlar çoğunluk, Türkler azınlık. En önemlisi, Rumların en büyük hedefi olan 34 yıllık bağımsız, egemen KKTC’nin ortadan kalkması ve Uluslararası Hukuk çerçevesi içinde “constituent state” olarak bilinen bağımsız, egemen statüsü olmayan ve hiçbir zaman tanınmayan “kurucu devlete”  teslim  olmamız... Böyle bir çözümü KKTC halkı kabul eder mi? Kesinlikle hayır...

Birlik olabilsek ve birlik içinde güçlü bir biçimde KKTC’nin tanınmasına yönelik bir politika izlesek, o zaman ne olur dersiniz? Söyleyeyim. O zaman, KKTC Devleti, Hükümeti ve halkının bu konudaki kararlılığı ortaya çıkar. Bu kararlılık karşısında BM, AB, ABD ve “Kıbrıs Sorunu” ile ilgilenen diğer dış dünya güçleri, “ Durun bakalım. Kıbrıs Türkleri “birleşik federal  Kıbrıs” çözümünü istemiyor. Kıbrıs Türk halkı kendi Devletinin, KKTC’nin tanınmasını istiyor.” demez mi acaba ?...

İşte işin püf noktası bu. Birleşmek istemeyen iki ayrı halkı zorla “federal” bir yapı altında birleştirmek hem de Kıbrıs Türklerinin Devleti KKTC’yi yok sayarak “federal Kıbrıs” çözümünde ısrar etmek, Uluslararası Hukuka, demokrasiye, kendi self-determinasyon hakkını kullanmaya engel olmaya kalkışmak, tüm bu uluslararası kurallara aykırıdır. Bunları tüm dünya bilmektedir. Halklar, kendi kaderlerini çizme hakkına sahiptir. 34 yıllık KKTC bağımsız, egemen devletinin Türkiye Cumhuriyeti tarafından 1983’de resmen tanındıktan sonra, diğer devletler tarafından tanınmasının da Uluslararası Hukukta yeri vardır. Uluslararası Hukuk bunu açıkça belirtmektedir.

Bu durumda, KKTC Devleti, Hükümeti ve halkının izleyeceği yol tanınma yoludur. KKTC halkı, KKTC Meclisinin alacağı bir kararla KKTC’de referandum yapabilir. Böyle bir referandumda KKTC  halkı tanınmadan yana bir sonuçla ortaya çıkarsa, o zaman tanınma yolunda hiçbir engel kalmaz...