Maalesef covid-19 hayatımızdan çıkmadı.  Hala insanlar zaman zaman maske takıyor.  Yapılan bilimsel açıklamalar, covid’in yeni bir varyantının ortaya çıktığı mealinde. Yani yeni bir virüs, yeni bir kaos ve yeni aşılar...
            Covid bitti derken yeni bir varyant hayatımıza girerse, herhalde yeniden başa döneceğiz.  Başa dönmemiz aşılı insanları kısmen psikolojik olarak rahatlasa da, aşıların yan etkileri de arttı. Hatta beklenmedik ölümler gerçekleşmeye başladı.  Bir çok insan sağlığına ve sağlılığı ile ilgili ilaçlarını dikkatli bir şekilde kullanmasına rağmen, ya kalp krizinden gidiyor, ya da beyin kanamasından.  Felç olanların sorunları ayrı.  Herkes bütün bu beklenmedik ölümleri ve felç olaylarını yapılan aşılara bağlıyor.
            Koronavirüs ilk kez uzakdoğuda görüldüğünde “Bize gelmez” demiştik.  Ne bize gelmesi, bütün dünyayı sardı o virüs.  Bağışıklığı sağlam olanlar bu rahatsızlığı kolay atlattı ama, milyonlarca insan da bu virüsten öldü.
            Amerika, Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa’da virüsten ölenlerin sayısını unuttuk.  Mezarlıklar doldu taştı.  Ölenleri gömecek yer kalmadı.
            İngiltere’de o günlerde yapılan açılamalar, ölenlerin morga kaldırılamayacak yer kalmamış ve cesetler hastanelerin koridorlarını doldurmuştu.  Hatta aynı durum bütün gelişmiş ülkelerde de olmuştu.  İnsanlar çaresizlikten ne yapacağını şaşırmıştı.  İnsanın kendi evladını ve torununu sevememesi, öpememesi ve kucaklayamaması ne kadar acıdır.
            Türkiye’de her gün ölenlerin sayısı Türkiye genelinde iki binin üzerindeydi.  Şimdi üstesinden geldiler ama, pek çok da insan gitti.
            Henüz yeni varyan hayatımıza girmedi ama, bir girerse neler yaşayacağımız bir düşünün.  Maske ve dezenfektan üreten firmalar faaliyete geçecek.  İnsanlar deste deste evlerine maske ve dezenfentan alacak.  Okullarda yaşanan kaosu henüz unutmadık.  Özellikle çocuklar bu işi ciddiye almayınca virüs de yayılıp gidiyor.
            Sağlıkçılar yine televizyonlarda uyarı konuşmaları yapacaklar.  Şöyle korunun, böyle korunun diyecekler. Kapalı yerlerde maske kullanınız. Öpüşmeyiniz diyecekler.  Yani yaşadıklarımızın ikinci versiyonunu yaşayacağız.
            Bazı sosyal tesislere gittiğimizde eskisi gibi hala maske kullananlar vardır.  Can tatlıdır esasında.  Olası ölümlerden herkes korkuyor.
            Rum basınını izlediğimizde, Rum Sağlık Bakanının açıklamaları bize acı tabloyu gösteriyor.  Rum tarafında koronavisüs istikrarlı seyretse de, Sağlık Bakanı açılıyor.
            “Güney Kıbrıs’ta ortalama haftada bin vakaya rastlıyoruz.”
            Bu da şunu gösteriyor.  İnsanların bu işi hafife almaları, bir virüs patlamasına sebebiyet verebilir.  Biz de korkuyoruz...
            Güneyden kuzeye geçen Rumlardan bize de bulaşır mı.  Rumlar marketlerimize, gazinolarımıza, restorantlarımıza ve çeşitli eğlence merkezlerimize gidiyorlar.  O nedenle korkuyoruz.
            Bir gün bir Rum arkadaşla sohbet ediyorduk.  Konuşa konuşa konu yeni varyanta geldi.
            O Rum, bu yeni varyantın bize gelmesi halinde pek zarar vermeyeceğini söylüyor.  Onun sağlıkçı bir arkadaşının değerlendirmesi, bu yeni varyantın değişik bir grip türü olacağı şeklindedir.  İnşallah grip gibi geçiririz bu yeni varyantı.
            O Rum arkadaş bir de şöyle söylemişti.
            “Biz bu tarafa gelince rahat ediyoruz.  Hükümet her hafta bizden koronavirüs testi istiyor.  Her test beş on eurodur.  Bıktık uzandık. Bir markete gitsek test kartını soruyorlar. Eczanede veya bir restorantta da o test belgesini istiyorlar.  Görüyoruz ki koronavirüs sizde bitti.”
            Bizde koronavirüs bitti mi?
            Bence bitmedi.
            Geçen haftalarda bir tanıdık aile beş yıldızlı bir otele gitmişler ve bütün aile fertleri koronavirüs olmuş.  Bizde nasıl biter?  Herkes de bilmelidir ki şu virüs belası bizde sonlanmadı.
            Yapacak bir şey yok. Tedbirimizi alacak ve duyarlı olacağız.
            İnşallah covid-19’un yeni varyantı ülkemize ulaşmaz. Yani işimiz inşallaha kaldı.