Milliyetcilik, Komünizm, Sosyalizm ve Liberalizm’den sonra şu anda Digitalizm, global, sosyal organizasyonda en önde gelen sistem olarak tanımlanabilir. Digitalizm, tüm hükümetler ve tüm şirketler tarafından cesaretlendirilerek yeni global bir siyasal doktrin haline gelme yolunda ilerlemektedir. Dünyada bugün “data” en önemli kaynak olarak gösterilmektedir. Digitalizm, Kapitalizm’den güç alarak ya devlet ve şirketleri büyük bir gözetim altında tutacak, ya da halklara güç katacak. Dünyada siyasal felsefeler ve güçler gelip geçmiş... İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra aşırı milliyetcilik çökmüş. Batı dünyasında Komünizm “Demir Perde”nin çöküşü ile ortadan kalkmış. Çin ise kapitalizmi kendi komünist sisteminin içine yerleştirmiş.
Liberalizm’in halâ siyasal bir felsefe olarak kabul gördüğü söylenebilir. Ancak, Liberalizm de global, sosyal düzenlemeler içinde sona yaklaşan bir siyasal felsefe gibi duruyor. Liberalizm yapay zeka ile sonlanabilir. Yeni teknolojilerle insanoğlunun yaşam tarzı tamamıyla değişme yoluna girmiş durumda... “Data”, yani elde edilen bilgiler ve ardından alınan kararlar, internet ve sosyal medya ile büyük ölçüde yaygınlaşmıştır. İnsanoğlunun özel yaşamı ve bu yaşamın tehlikelerden uzak kalması gün geçtikçe yok olmaya başlamış bile. Kısacası, “Digitalizm” ve “Neo-Digitalizm”, devletleri, hükümetleri, tüm dünyadaki büyük şirketleri ve toplumları kontrol altına alma yolunda dev adımlarla ilerlemektedir. Böyle bir durumda insan yaşamının nasıl bir şekil altında yer alacağı da büyük soru işareti...