“Taşı taşa tokuşturmayı öteden beri devam ettiren İngiliz siyaseti, bunu Kıbrıs’ta da yürütmeye çalışmış ve neticede muvaffak olmuştur. Senelerce devam edip giden ve ancak 1956’da sona eren Evkaf Kavgasının uzayıp gitmesi bu yüzden olmuştur.” 1974
                                                                                                                          Dr. Fazıl KÜÇÜK
             Kıbrıs uyuşmazlığında taraf olanlar çözüm arayışı için, Cenevre’de BM Genel Yazmanının başkanlığında bir araya geldiler. Toplantı sonrasında düşlenen sonuca ulaşıldığını ne yazık ki söyleyemiyoruz. Resmi olmasa da Genel Yazmanın başkanlığında yapılmış olsa da görüşmelere kısmen de olsa resmiyet kazandırmış oluyor. Genel Yazmanın taraflara yaratıcı olmaları ve anlayışlı olmalarını istemesine karşın düşlediğini alamadığını söylemek olasıdır. Karşımızdakiler yıllardır konuşulmasına karşın arpanın boyu kadar bile yol alınmasını sağlamayan federal yapının kurulmasında ısrarlarını sürgit ettiler. Türk tarafı ise bugüne değin yapılmış olan görüşmelerden sonuç alınamadığının bilinci ile İki Devletli yapının kurulması önerisini sundu. Genel Yazman öneriyi Nevyork’ta değerlendireceğini söylüyor.
Önümüzdeki aylarda büyük olasılıkla Temmuz ayında yapılacağı satır aralarında duyurulan yeni görüşme sürecinde iki devletli yapının konuşulacağını ummak istiyoruz. Cenevre’de her zaman olduğu gibi almayı düşledikleri sonucu alamamış olmanın sıkıntısını aşmak için arı değmiş gibi yollara düştüler. Yaşananları Euro News kanalına değerlendiren Bay Nikos Anastasiyadis, “Olumlu gündem olumlu davranıldığında benimsenir” savında bulunuyordu. “Türkiye kışkırtıcı eylemlerini kesintisiz sürdürürken kendisinin (bile bile) bilerek içerisinde Kıbrıs konusunun olumlu bir gündemle yer almadığını kabul etmesinin intihar anlamında görüleceğini öne sürerek ‘AB Zirve toplantısında veto uygulamaya’ hazır olduğunu” söylüyor. Her zaman yaptıkları gibi suret-i haktan görünerek çok yönlü tavrını sergiliyor. Ayak topu oyuncularının oyun sona erdikten sonra “önümüzdeki maçlara bakacağız” diye konuştukları biliniyor.
Bizler de önümüzdeki maçlara değil önümüzdeki müzakere süreçlerine hazırlanırken 31 Mayıs 2021 tarihinde mendil büyüklüğündeki ülkede 56 adet milletvekili seçimi yapılıyordu. Sonuçların açıklanması ile biri sağda diğeri solda olan iki partinin oy kaybı yaşadığı, buna karşın iki adet ırkçı partinin ise oylarını arttırarak milletvekili sayılarını 2’den 4’e çıkardıkları açıklandı. AB ülkelerinde de ırkçı partilerin oylarını arttırarak sıkıntı yaşatmaya başladıkları belirtiliyor. Bu durumun AB’nin de sonunu getireceği gündemdeki yerini koruyor.
Cenevre görüşmelerini değerlendiren AKEL Genel Yazmanı 31 Mayıs 2021 tarihinde yapılan parlamento seçimlerinde “Türk tarafının özlü bir görüşmenin yapılmasına izin vermediğini” belirtiyor. Kıbrıs Türk toplumunda iki devletli çözümden yana olmayan önemli siyasal ve toplumsal güçler var” diyerek başarısızlıklarındaki faturayı Kıbrıs Türklerine kesmeye çalışıyor.
Rum Temsilciler Meclisine az da olsa sayısal üstünlükle girmeyi başaran ELAM “Rum Ulusal Halk Cephesi”nin Yunanistan’da kapatılan Altın Şafak Partisinin adadaki uzantısı olduğunun bilinmesini istiyoruz. Adı geçen partinin kapatılması sonrasında parti başkanının koruması olan Kıbrıslı Rum, adaya gelerek ELAM’ı kurdu.
AKEL ile DİSİ oy kaybederken Ortodoks Kilisesinin öğretilerini daha iyi kullanan adı geçen partinin oylarını arttırması şaşırtıcı gelmiyor. Bu olay da gösteriyor ki hiçbirinin bir diğerinden farklarının olmadığıdır. ELAM’ın sesi fazla çıktığından olacak başarılı sayılıyor.
Geleceğimiz için, birbirimize gerekli saygıyı göstererek ve el ele vererek başarılı olacağımızın bilinmesi gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…