İster “Felaket tellalı” densin, ister “ikaz borusu”

Ben endişeliyim. Neden mi?

Hep daha çok test yapalım istedik. Ama doğrusunu yapalım diye de belirttik.

Onlarca gün, Yüz elli civarında giden günlük test sayısı son birkaç günde binleri aştı. Bu testlerde bulunan pozitifler ikinci bir doğrulama testi ile negative döndü. Herhalde hızlı antikor testlerine bakıldı Pozitif bulununca da PCR ile doğruluğu araştırıldı diye düşündüm

Düşününce de insanın aklı sınırını aşıyor. Zihin cevaplanması gereken sorularla doluyor.
1- Hızlı testlerin dünya üzerinde %65 doğru sonuç verdiği saptandı. Bizde ise bu oran %45 değil,
%25değil , Bizde böyle bir oran %5. Bunun bir açıklaması olması gerekmez mi?
2- Hızlı testlerle elde edilen pozitif sonuçların yüzde kaçı IgM, kaçı IgG ? bunların dökümü var mı?
3- Hızlı testi pozitif çıkan ve PCR da negatif bulunan kişilerin takibi yapılıyor mu?
4- Hekimler bu hastaları muayene edip dosyalarını ayrıntılı şekilde tutuyor mu?
5- PCR testleri bilinçli kişilerce mi alınıyor? Kullanılan Swabların özelliği uygun mu?
6- Eliza testleri ne zaman kullanılmaya başlanacak?
7- Pandemi hastanesi ne zaman hazır olacak?

Akılda bu ve benzeri bir sürü cevaplanması gereken soru. Daha bunlar cevaplanmadan hükümetin gelen açılım kararı ile endişelenmemek elde mi? Oysa nerdeyse böyle top yekün açılma yerine yavaş yavaş belli periyodlarla kontrollü açılmayı önermiştik. Dinletemedik.

Hokoido adası örneğini vermiştik. Dikkate alınmadık.

Resmi Rakamlara göre “Otoklav’a girmiş Tromel Siyaseti “ izlenecek herhalde diye düşündük, Dubai’den bile özel uçaklar gelmeye başlayınca anladık ki yanıldık.

Hep bu unsurlar adamı endişelendirmez de ne yapar Allah aşkına.

Sahi şu “ Bilim Kurulu” tartışmalarında tutanak tutuyor mu? Gerçekten orada kim neye imza koyduğunu farkında mı? Şu kadarını, söyleyeyim: Başarı başkalarının, ama vebal bilim kurulunun boynundadır. Haberleri var mı?

Endişeliyim. Umarım endişem de haklı çıkmam ve bu ikazı aylar sonra okuduğumda ben dahi kendime gülerim. Ancak ne olur 4 Mayısta en azından atmış beş yaş üstü ve risk gurubundaki insanların sokağa çıkmasını iki haftalığına yasaklayınız. Üzüleceğimize kendi kendimize gülelim.

( DEVAM EDECEK )