Dünkü yazımdan sonra gelen tepkilerin bir kısmı olumsuzdu. Önce biraz rahatsız oldum. Ancak özellikle benimkinden birkaç saat sonra yayımlanan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği bildirgesindeki uyarıların boyutunun benimkinden kat ve kat fazla olduğunu görünce az bile yazdığımı düşünmeye başladım
.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, bu toplumun sağlık alanında en etkili sivil toplum örgütüdür. Ortaya koydukları (tıpkı benimkiler gibi) tabi ki tartışılabilir. Ancak göz ardı edilemez.
Bunları kısaca ifade ettikten sonra kendi yazımın ikinci ve son kısmına geçeyim :
Resmi verilere göre 350 bin nüfuslu ülkemizde sadece 73 kişi doğal bağışıktır. Yine bu resmi verilere göre yetkililer bize adını benim koyup önceki yazılarımda izah etmeye çalıştığım “Otoklavdan çıkmış Tromel” Siyaseti uygulamaya kararlılar.
Bu şartlarda Mayısın dördünde toplumun neredeyse tamamının sokakta olacağını biliyorum. Hükümetin elindeki veriler doğrultusunda bu kararından vazgeçeceğini düşünmüyorum. En azından açılım sırasında istenilen koşulların sağlanmasını, kişinin, şirketin kim olduğuna bakılmaksızın yapılmasını diliyorum.
Dünkü yazımdaki bir noktayı, yetkililerin söylediklerine bakarak yeniliyorum. Onlar bu açılım kararlarını bilim kurulu tarafından verilen öneriler doğrultusunda ürettiklerini ifade etmektedirler. Yani başarı öyküsünün başarısızlığa dönmesi halinde sorumluluğu onlara yükleyeceklerdir. Bu nedenle ilgili kurul şimdiden imzalı toplantı tutanaklarını korumalı, aldığı kararlarıysa halkla da paylaşmalıdır
Ve değerli dostlar bu saatten sonra bizlerin de daha çok dikkat etmemiz gerekecek. Endişelenmek yetmez. Her bireyin kendini ve etrafını koruması Hükümetin koyduğu kurallardan fazla kuralı biz kendi kendimize uygulamalıyız. Yeni yaşam tarzımıza alışmalıyız.
1- Maskesiz sokağa çıkmıyoruz
2- Çıkardığımız maske, eldiven ve diğer koruyucu malzemeyi, orta yerde bırakmıyor, usülüne göre çöpe atıyoruz
3- Her nerede bulunursak bulunalım sosyal mesafeyi koruyoruz.
4- Gün içinde devamlı elimizi yıkıyoruz. Bir kolonya şişesi hep aksesuarınız olsun. Yanınızda taşıyın.
5- Eve döndüğümüzde üzerimizdekileri çamaşır makinesine atarak bizde boy banyosuna giriyoruz.
6- İş yerimizi devamlı dezenfektanla temiz tutuyoruz. Kendi çalışma alanımıza, başkasından beklemeden, bireysel olarak ayrı bir itina gösteriyoruz.
7- Aile ziyaretlerinden vazgeçiyoruz
8- Özellikle yaşı 65 üstünde olanları, kanser, kalp ,kan , akciğer ve şeker hastası yakınlarımızın sokağa çıkmamasını, mümkün olduğu kadar az insanla temas etmesini sağlıyoruz
9- Ve hükümetin koyduğu kuralları aynen uyguluyoruz.
SAĞLIKLA KALINIZ
