Ülkemizde geldiğimiz nokta çok değerlidir. Resmi rakamlara göre nerdeyse yirmi güne geliyoruz. Tüm testler negatif çıkıyor. Bu da büyük ölçüde virüsü adanın kuzey yarısından kazıdığımızı gösteriyor. Bizi bu noktaya kadar taşıyan, sağlık çalışanlarına çok teşekkür etmemiz gerekiyor. Tabi işin başında olması nedeniyle Sağlık bakanı Dr Ali Pilli’yi tebrik etmemek nankörlük olur. Gelinen noktanın tam tersine gidilseydi şu an topun ucuna konulacak ilk adam o olacaktı. Bu nedenle tebrik anasının ak sütü kadar helâldir. Tabi ki o bu aşamada edinilen başarıyı kimlere borçlu olduğumuzu, o daha iyi bilir ve umarım gereğini yapar.
Endişelerim geçti mi?
Dikkat ederseniz hep “bu aşamaya kadar” diyorum. Böyle deyişimin sebebi bizim henüz pandeminin birinci dalgası ile dahi karşılaşmamış olmamızdır. Biz dalga ile değil esinti ile tanıştık ve sağlık bakanlığının aldığı radikal kararlar ve bu kararlara toplumun %95 inin katkısı sayesinde, dalgaya dahi yakalanmadık. İyi ki de yakalanmadık çünkü sağlık alt yapımız hiç hazır değildi. Esintiyi zamanında yakalayıp yok etme becerimiz bizleri ilk dalgadan korudu korumasına ama yine resmi rakamlara göre 350 bin kişilik nufusumuzda yetmiş kusurumuz bu virüsle tanıştı ve bağışıklığı ( belki) kazandı. Geriye kalanlarımızsa yine resmi rakamlara göre covid-19 a karşı bağışıksız durumdayız.
Hep “yavaş açılalım” dedik. Ekonomik sebeplerden hızlı açıldık.Mayısın 25ine kadar sürecek riskli bir döneme girdik. Risk var ama hasta çıksa bile sağlık servislerimizin hemen yakalayıp tedaviye alarak başa çıkabileceği boyutta olduğuna inanıyorum. Zira özellikle hasta takip elemanlarımız en tecrübesiz zamanında bile hata yapmadılar. Bu aşamada hiç yapmayacaklarını umuyorum.
Hâl böyleyken dışarıdan ülkemize insan girmedikçe sıkıntı olmayacak gibi görünüyor. Hani arada tek tük vaka çıksa da sağlıkçılarımız onlarla başa çıkabilecektir. Hatta son günlerde sözü edilen kombaycılar dan hasta çıkan olsa da önü alınabilecektir.
Amma velakin yarın uçaklar inmeye başlayıp değişik yerlerden insanlar ülkemize geldiğinde ilk dalgayı mutlaka yaşayacağız.
İşte tam da bu noktada az önce övgü yaptığım Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye eleştirim başlar. Çünkü Hâli hazırda bir Pandemi hastanemiz yok. Hazırlığı da yok. Oysa sağlık çalışanları ve toplum ona bu hastaneyi kazandıracak zamanı fazlasıyla verdi.
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi dışında bir Pandemi Hastanesi’nin hâlâ hazırlanmaması benim ciddi eleştirimi alır. Lefkoşa’daki Devlet Hastanemizin içinde bir bölümün dahi bu işe ayrılması kesinlikle yanlıştır. Zira amiral gemimiz mevcut hali ile dahi diğer hastalıklara yetmekte sıkıntı yaşamaktayken ona ekstra yük vermek yanlıştır.
Nitekim geçtiğimiz ayda bu yönde alınan hatalı kararın ceremesini çektik. Hatanın Maddi olarak da bedelini çekeceğiz. Çünkü Özel Sağlık sektörüne ne kadar borçlanıldığını bilmiyoruz. Hükümet edenler, zaman kaybetmeden Pandemi hastanesini hazır hale getirmelidirler. Aksi durumda günü geldiğinde bu hazırlık bitmemişse yaşanacaklar başarıyı başarısızlık öyküsüne çevirecektir. Devlet elindeki bütün fon ve kaynakları önce bu işi tamamlamaya ayırmalıdır. Hata ilkinde affa uğrayabilir. Neticede hiç bilinmeyen bir virüsle savaşılıyor . Ancak hatanın tekrarı aymazlık olur.
Bir de sevgili dostlar. Bir de artık tüm sorumluluğu devlete yükleme zamanı da geçmiştir. Kurallı yaşam eskiye göre bin kat daha kıymet kazanmıştır. Kurallar bizim ve sevdiklerimiz içindir. Uyalım Uymayanları uyaralım.