UEFA, “En son Ağustos ortalarına kadar bu işi tamamlayın” diyor. TFF, daha doğrusu Spor Bakanlığı da UEFA’nın bu isteğine uyacak gibi görünüyor. Ancak FİFA Sağlık Komitesi Başkanı yaptığı açıklama ile futbola başlamanın en erken Eylül ayında olması gerektiğini, aksi takdirde, bir temas oyunu olan futbol maçlarında bir kişinin bile pozitif çıkması durumunda futbolun tamamen duracağını söyleyerek tüm dünyanın dikkatini çekti.

Burada önemli olan bizim ne yapmayı düşündüğümüz.

KTFF, genellikle TFF’nun alacağı karara uyarak eş zamanlı olarak karşılaşmaları başlatmak niyetinde gibi görünüyor. Yani Haziran ortaları veya sonlarına doğru başlatıp, Ağustos başlarında bitirmeyi hedefliyor.

Bu konuda, özellikle sosyal medyada her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes, işin uzmanı! ya, düşüncelerini açıklıyor. Daha doğrusu açıklamıyor, ısrarla en doğrusunun kendi görüşünün olduğunu üstüne basa basa vurguluyor.

Üniversitelerimizin spor konularında eğitim veren uzman kişilerin toplanarak düşünce alışverişi yaptıklarını öğreniyoruz.

Spor konusunda eğitim almış, birikimlerini üniversitelerde öğrencilerine sunan, sürekli okuyan, araştıran ve bilimsel antrenman metotlarını kulüplerimize aktaran spor hocalarımızın görüşlerini yabana atmayalım. Futbolda, kalan sekiz karşılaşmanın oynanması ve yeni sezonun başlaması ile ilgili düşünce üreten bu eğitimcilerin seslerine kulak verelim.

Kalan sekiz karşılaşmayı mevcut kadrolarla Eylül ayında başlatıp, haftada iki karşılaşma ile Ekim ayının ilk haftasında bitirebiliriz. 15 günlük bir aradan sonra transfer sezonunu başlatıp, seçimli genel kurulunu yapacak olan Futbol Federasyonu’nun yeni yönetimi; artık üç mü, iki mi, yoksa hiç yabancısız mı oynanacağına karar verir, 2020-2021 Futbol Sezonunu Ekim sonuna doğru başlatabilir.

Daha önce başlayacak olan futbol karşılaşmalarında rastlanacak olası bir pozitif vaka, kalan sekiz karşılaşmanın oynanmasını tehlikeye atar, hatta bir faciaya yol açabilir.

Bence, sporu bilimsel olarak inceleyen bu uzmanlarımıza ve FİFA Sağlık Komitesi Başkanına kulak verelim.

Doğru olanın bu olduğunu düşünüyorum.