Karelerle yamukların çekişmesi tek taraflı adaletsiz bir rekabettir.
Zavallı kareler her şey doğru düzgün olsun, açılarımın toplamı her zaman 360 derece olsun, her bir açım dik açı olsun diye uğraşırken; yamuklar bu gibi konulara hiç takılmazlar.
Onların derdi açıların kaç derece olduğu veya açıların toplamı değil, sağlayacakları şahsi menfaatleridir.
Bana bir yararı olsun da şekli, açısı ne olursa olsun ruh hali yamuklar arasında çok yaygındır.
Bizler kabul etsek de etmesek de bu dünya yamukların dünyasıdır.
Adlarından da belli olduğu gibi yamuklar her türlü sakat işe ve politik tavra meyillidirler ama kareler bunu beceremezler.
Karelerden hayatta bir şey olmaz.
Bir tarafını yırtsa en fazla dikdörtgen olur, bu da gidebileceği en son noktadır.
Yamukların gidebileceği noktaların sonu yoktur.
Menfaatleri gerektiriyorsa beşgen bile olabilirler.
Biri çıkıp da “Senin iç açılarının toplamı 370 derece” derse, ona da hiç itiraz etmezler, sen yeter ki karşılığındaki menfaatten bahset.
Kafaları hep bu yönde çalıştığı için her ilişkiye de bu niyetle yaklaşırlar.
Her samimiyetlerinin arkasında, “acaba bundan ne yarar sağlayabilirim” beklentisi vardır.
Kim bilir, belki boş laf ederken hiç sulamadan nasıl hıyar yetiştirileceğini öğrenirler.
Satın alınamayan, dik duran, ilkeleri olan, dürüst kareler her zaman dik açıyla durmak zorunda hissederler kendilerini.
Ellerinde değil doğuştan kare olarak doğmuşlardır.
Kareler aralıksız çalışırken yamuklar birbirlerinin arkasından onların bu hallerine bakıp gülerler.
Etrafınıza bakın politikada, diplomaside, işyerinde, sokakta, okulda, sporda, yamuklar her zaman karelerin önüne geçerler.
Bunun en büyük nedenlerinden biri de kareler sorumlu insanlar oldukları için ellerindeki işleri bitirmeye çalışırken yamuklar çeşitli kulis ortamlarında işi bitirmiştir bile.
Bugünün dünyasında nedir geçerli olan?
İyi bir şeyler yapmak olmadığı kesin.
Geçerli olan, iyi bir şeyler yaptığına insanları inandırmaktır.
Bu konuyu da en iyi kareler biliyor.
Kareler yerli yersiz duruşları ile yamukların baş belalarıdır.
Yamuk tam işi ayarlamışken bir kare çıkıp, bütün planlarını bozabilir.
Kendilerini eksik hisseden ve her zaman karelere karşı başarısız olacaklarını bilen yamuklar, sürekli çeşitli ortamlarda karelere karşı kulis yaparlar.
 
Çalışkanlıkta, bilgide, tecrübede, iş bitiricilikte, karelerle başa çıkamayacaklarını bildikleri için her zaman yamuk yollara başvururlar.
 
Bilgisi, becerisi, tecrübesi medeni bir tartışmaya müsaade etmeyen insanların işi hemen saldırganlığa, küfürlere dökmesi gibi bir durumdur bu.
 
Yamuklar çok olduğu için, genelde bu çabalarında başarılı da olurlar.
Kimse zannetmesin ki yamukları eleştiriyorum.
Yamuklar, çalışmaktan başka bir şey bilmeyen karelerin yarattığı eserlerdir.
Yamukların karelerden bir şey öğrenme arzuları yoktur, onların zaten yolları bellidir ama karelerin yamuklardan öğreneceği çok şey vardır.
Kareler, yamukların insanlarla nasıl samimi olduğunu uzaktan izlemekle yetinirler.
Onlar da dedikodu yaparlar.
“Bak şu yalakanın yaptıklarına” filan gibi sözlerle kendilerini rahatlatmaya çalışırlar ama bir sonbahar sabahında o yalaka başlarına ‘’amir’’ oluverir.
Muhtemelen o günden itibaren de hitap şeklini değiştirmen gerekir.
Kare olmanın modası geçti.
Acaba hiç modası oldu muydu emin de değilim ya.
Yamuk olmak da doğru bir iş değil.
Acaba herkesin hedefi paralel kenar mı diye yazıyordum ki, bir an ne zırvaladığımı fark ettim.
Haklısınız, paralelkenar hiç olmaz…