İsrail Başbakanı Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında, Uluslararası Ceza Mahkemesi tutuklama kararı çıkardı. Mahkeme, suçlamalar arasında cinayet, zulüm ve insanlık dışı eylemlerin bulunduğunu açıkladı.
Bu canileri bulursanız bize de söyleyin polisimize ihbar edelim, tutuklanmaları için. Yani tuhaf bir durum. Netanhyahu hiç ülkesinden ABD’ye gitmek için sınırları dışına çıkmayacak mı? Hani minareyi çalacak olan hırsızın kılıfını hazırlaması gibi, elbet yeniden seçilen Bush’la görüşmeye gidecektir. O bağlamda Netanyahu’yu tutuklanıp adalete teslim ederler mi?
Vallahi gülesi gelir insanın. Netanyahu’ya durmaksızın silah gönderen koskoca ABD, Netanyahu’yu tutuklama emrini verir mi? Hem “al şu silahları ve Filistinlileri öldür” diyen ABD, şimdi de Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararını uygular mı? Yoksa henüz görevde olan Biden, görevi Bush’a devretmeden “Sen yoluna devam et Netanyahu kardeş, biz senin arkandayız. Bu mahkemenin kararı bize vız gelir” mi diyecek?
Bir gerçek vardır ki, elbet bir gün, Netanyahu’nun da sonu gelecektir. Yarın bir fedai çıkar ve uzun menzilli silahla onu “alaşağı” eder. Henüz öyle bir kahraman çıkmadı. Eminim İsrail halkı da Netanyahu’nun bu tutumundan rahatsızdır.
Hele şimdi de çevresindeki ülkelere füze atmaya başlayan Netanyahu, bu caniliğini nereye kadar sürdürecek, merak ediyoruz.
Avrupa ülkeleri Netanyahu konusunda kararlı gibi görünüyorlar.
İtalya Savunma Bakanı Crosetta Netanyanu için şöyle dedi:
“Ülkemize gelmesi halinde tutuklayacağız.”
Hollanda Dışişleri Bakanı Veldkamp, Netanyahu aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesi kararına şöyle bir açıklama yaptı:
Biz karar uyacağız. Ülkemize gelirse tutuklayacağız.”
İsviçre Savunma Ofisi’nden de şöyle bir olumlu yanıt geldi her iki suçlu için.
“İsviçre’ye girerse Netanahu’yu tutuklamakla yükümlüyüz.”
Belçika’dan da bunlara benzer bir açıklama geldi.
İspanya Başbakan Yardımcı da “bu soykırımın cezasız kalmaması gerekir” dedi.
Bu açıklamalar TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tahammülle beklediği açıklamalardır. Erdoğan bu konuda her kongre ve konferansta şu İsrail kasabının durdurulmasının ve masum insanların öldürülmesinin cezasız kalmaması gerektiğine vurgu yapmıştır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin aldığı karara sessiz kalan üç ülke vardır.
Bunlar İngiltere, Fransa ve Almanya’dır. Bu ülkelerde başka birşey beklenemezdi elbette. Bazen sessiz kalmak da bir nevi yanıt teşkil eder. Sükût ikraradan gelir derler ama bu öyle bir sülût değildir. Onlar arkalarını beyaz saraya dayamış vaziyettedirler.
Biden’in bu karar için yaptığı açıklama ise şöyledir:
“Tam bir rezalet.”
Biden’den ancak bu beklenirdi. Yani Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararı tam bir rezalet demek istiyor Biden. Şayet Netanyahu için “insan kasabı” ifadesini kullanırsak, bu ifadenin ayrıca Biden’e de bir atıf olduğunu düşünüyorum.
İsrail’e devamlı silah takviyesi yapan Biden, İsrail’e kadar gitmiş, Netanyahu’yu kucaklaşmış ve onu yüreklendirmiştir.
Biden’in bu açıklamasına cevap teşkil edecek açıklama Erdoğan’dan geldi. “Biz de bu karara uyacağız.” Yani Türkiye’ye gelirse biz tutuklayacağız demek istiyor.
Tarihe bakınız ne kadar diktatör varmış. Ne kadar insanın canına kıymış nice diktatörlerin sonu, ya ip, ya kurşun olmuştur. Esasında Netanyahu’yu Filistinlilerin eline verseler, herhalde onu çırılçılpak bir meydan direğine bağlayıp etinden et keserler. Bu onun için en ağır, hatta daha az bir ceza olur. Lakin sabretmek lazım. Netanyahu ve eski Savunma bakanı aleyhine alınan karardan sonra çember etrafında daralmaktadır.
Bir gün haberlerden duyacağız.
“Netanyahu ya intihar etti, ya da bir keskin nişancı tarafından öldürüldü.”
Böyle bir haberi ne kadar zaman sonra duyacağız bilmiyorum.
Hitler de kabına zarar veren keskin bir sirke gibiydi. Sonu ne oldu? Sonu intiharla bitti.
Bütün temennimiz binlerece masum insanın öcünün alınmasıdır.
Haydi bakalım Netanhayu efendi, şimdi nereye gideceksin? Kıraç tilkileri gibi kaçacak delik ara.