Dün gece Girne Mete Adanır Stadı’nda oynanan T. Ocağı-Binatlı maçı şimdiye kadar gördüğüm en tempolu, en zevkli maçlardan biri oldu. Elbette sıcağın ve TV’de Galatasaray-Trabzon maçı olduğu için taraftar sayısı belki de en az olduğu bir karşılaşma oldu ama kendi adıma ben büyük keyif aldım maçtan.

Maçın bitiminde bir Binatlı taraftarının “Böyle oynayın, şampiyon bile olursunuz” demesi boşuna değildi. Binatlı gerçekten iyi mücadele etti. Böyle oynarlarsa, şampiyon olamazlar ama en azından Play Aut maçları oynar, başarılı olur ve kümede kalırlar.

Açıkçası, maç öncesi ben T. Ocağı’nın maça fazla asılmayacağını tahmin ediyordum ama hiç de öyle olmadı. İki takım da maç boyunca yenmek için oynadılar. Bu nedenle de yüksek tempolu bir maç oldu. Savunmadan hızlı çıkan, orta sahada topu kazanır kazanmaz ileri göndererek tehlikeli olmak isteyen iki takım da ikişer gol atarak çerçeveyi buldular ama yenmek için gereken bir fazla golü atmayı başaramadılar.

T. Ocağı’nda yabancılar yeterince verimli olamıyor. Oha, biraz katkı koyuyor ama ne Levan ne de İdan bekleneni veremiyorlar.Neyse ki, genç futbolcuları iyi.

Oysa Binatlı’nın yabancıları harika. Debola adeta iki kişilik oynuyor. Moses de gol atarak görevini yaptı. Anlamadığım bugüne kadar neden bu kadar etkili oynayarak takımlarının puan cetvelinde buralara gelmesine engel olamamışlar.

Her şeye rağmen tüm Binatlı futbolcuları çok çalıştılar, çok koştular ve belki üç puan alarak rahatlamadılar ama en azından deplasmandan bir puanla dönmeyi başardılar. Üstelik Çetinkaya’nın Lefke karşısında puan kaybı da onlar için bonus oldu.

Geceleri bile bu denli sıcakta sahaya çıkan futbolculara acımamak olanaksız. Biz tribünde buram buram terlerken, futbolcular ne yapsın?

Gündüz gölgede 40 dereceyi bulan sıcakta maçları oynatan Futbol Federasyonu, otursun da kına yaksın. Ben artık gündüz maçlarına gitmeme kararı aldım. Tribündeotururken, arkadan insanın kafasınadirekt  gelen güneş ışığında maçı izlemek gerçek bir işkence. Orhan Dural Stadı da aynı, Düzkaya Stadı da aynı. Üzüldüğüm, izlemekten büyük keyif aldığım Yeşilova takımının maçına bu nedenle gitmemek oldu.

Gelsin de, bu maçları Temmuz sıcağında oynatma kararı alan Federasyonun Başkanı kendisi izlesin.