“Can, mal, kan pahasına Mehmetçiğin fedakâr Mücahidin, Kıbrıs Türkünün el ele vererek kazandığı bir zaferi (Barış Harekâtı) vardır. Bu zafer yüz yıla yakın bir zaman Ada’nın hakimini, sahiplerini bu topraklardan kovmak savaşını verenlere son darbesinin indirildiği gündür”. 1976
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Karşımızdaki unsurun Kıbrıs Türkleri ile Türkiye’yi zora sokacak eylemler yapmak konusunda kendilerine yardımcı olacaklarını düşündükleri kişi veya kurumların özelliklerini değerlendirmeden onurlandırmak amacı ile ödüllendirdikleri biliniyor. Nerede ise yoldan geçenleri dahi ödüllendiriyorlar. Yeter ki bu kişiler Ada’nın birleştirilmesinden yana olduklarını söylesinler. Son olarak Amerika’nın Senato üyesi Robert Menendez’e ülkelerine uygulanan silah ambargosunun kaldırılabilmesi için yaptığı çalışmalar nedeniyle (East Med Act) ve Amerika’nın Doğu Akdeniz’de Güvenlik ve Enerji konusunda ortaklık yasasının kabul edilmesi için gösterdiği özverili çalışmaları nedeniyle Baf Belediyesi tarafından ödüllendirilmesinin uygun görüldüğü biliniyor. Bir süre sonra adı geçen kişiye daha önceleri verilen Şehrin altın madalyası ile diğer hediyelerini geri vermesini istiyorlar.
Anılan kişinin öyle sanıldığı kadar düzgün bir Senatör olmadığı gerekçe gösterilerek geri istiyorlar. Bu olay bile karşımızdakilerin yanlış yönlendirmeler yaparak 04 Mart 1964 tarihinde BMGK’nin 186 sayılı kararı ile elde ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti unvanının da geçersiz olması gerektiğini ortalıklara çıkarıyor. Bu ve benzeri kişilerle Kıbrıs konusunu çözebilmenin olanaklı olmadığı bir kez daha kanıtlanmış oluyor. Ada’daki çözümsüzlüğün nedenlerinden birisinin de bu tür kişilerin anlamadan dinlemeden uyuşmazlık konusunda kendilerini yetkili olarak görüyor olmalarıdır.
Bölgemizde Neden Yahu’nun görevlileri ile Hamas arasında yaşanmakta olan savaşın sonlanması bir yana yanmakta olan savaşın üzerine benzin dökerek yayılmasının yolunu açıyorlar. Diğer yandan Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş nedeniyle her iki tarafın da yıprandığı kabul görmeye başlamış bulunuyor. Bu savaşın sonlanmasının Amerika’da Kasım ayında yapılacak olan başkanlık seçimi sonrasında belli olacağının türküsünün Zelenski tarafından çağrılmaya başladığı günlerden geçiyoruz.
Bugüne değin Ukrayna’nın yanında görünen İngiltere Hükümeti son yapılan seçim sonrasında Muhafazakâr Parti seçimi kaybettiği için yeni seçilen İşçi Partisi Hükümeti İsrail politikasında değişime gitmeye hazırlanıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesinde hakkında tutuklama kararı verilmiş olan Neden Yahu hakkında çıkarılmak istenen yakalama kararı için önceki hükümetin itirazı şimdiki hükümet tarafından kaldırılmak isteniyor.
İngiltere’nin atacağı bu adım ülkesinin adalet ve uluslararası hukukun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ekim ayından bu yana geçen süre içinde çok sayıda suçsuz insanın ölmesinin İngiltere’yi bu yola itmiş olabildiği düşünülürken Lübnan Hizbullah’ının Ada’daki üslere karşı yapabileceği olası saldırının da etkili olduğunun da göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Amerikan başkanlık seçimleri için yaş almış iki kişinin yarışacağı düşünülürken bir tanesine karşı halen tartışma konusu olan bir suikast yapıldı. Amerikalıların başkanları ve adaylarını etkisiz hale getirmek konusunda şerbetli oldukları biliniyor. Bu nedenle Trump’a yapılmış olan suikast girişiminin başarısız olması sevindirici oluyor.
Kıbrıs Barış Harekâtının 50. yılında karşımızdaki unsurun saldırgan sözlerinin kamuoyunda beklenen etkiyi göstermediği biliniyor. Yapılmış olan saldırılara karşın karşımızdaki unsurun Türkiye’ye garantör ülke olarak yaptığı müdahale nedeniyle yaşayacakları kırımı önlediği için tarafların saldırmakla sonuç alamayacakları ortalıklara çıkıyor. Bu nedenle karşımızdakilerin Türkiye’yi suçlamak yerine teşekkür borçları olduğunu bilmeleri gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…