Türk sanat dünyası maalesef iki değerli tiyatro sanatçısını kaybetti. Genco Erkal ve Kenan Işık...
Genco Erkal’ın çok uzun bir zamana yayılan tiyatro sanatçılığı vardır. Sanki annesinin karnından tiyatro sanatçısı olarak doğmuş Genco Erkal. Dostlar Tiyatrosu’nun kurucusu olan Genco Erkal, tiyatro hayatında pek çok karaktere hayat vermiştir. Yaratıcılığı, mimikleri, diksiyonu ve imalı bakışları hep vardı.
Genco Erkal’ın son dönem sahne hayatında hep tek kişilik oyunlarda oynamış ve oyun kahramı kimliğini ustaca sergilemiştir.
Bence tek kişilik oyunlar, tiyatronun en zor yapıtlarıdır. Yamin monolog olarak nitelenen oyunlar.
Tek kişilik oyunlarda replikleri unutma lüksünüz yoktur. Veya unutursanız doğaçlama oyununuzu oynamaya devam ederesiniz ve replikleri bir yerden yakalarsınız.
Geçen yıl Genco Erkal’ı tek kişilik bir oyunda izlemiştik. Özellikle oyun karakterini sahneye taşımak adına sesindeki anlamlı ifadeler ve yüzündeki dehşet verici görüntüler veya insanı gülümseten başka sözcükler...
Bir sanatçının ifadesiyle, tiyatro sanatı acıyla beslenen bir sanat dalıdır. Yani içinde dramatik unsurlar olan eserler, her zaman izleyici tarafından beğenilir ve takdir görür. Genco Erkal da oynadığı eserlerde hep dramatik unsurları yaratmıştır.
Herhalde Genco Erkal’ın en büyük üzüntü kaynağı, tiyatro eserlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaaret ettiği iddiası ile hakkında açılan davalar olmuştur.
Mahkeme ona ağır bir para cezası verse de o, “Cumhurbaşkanına hakaret diye bir suçu kabul etmiyorum” ifadelerini kullanmıştır.
Ta ezelden tiyatronun oluşumuna kadar hep politika ve kabul edilmezlikleri ironik şekilde canlandırmalar olmuştur. Bir de trajikomik unsurları bünyesinde barındıran eserler çok revaçtadır. Genco Erkal da o yapısı ile tiyatroya hayat vermiştir.
Allahtan rahmet diliyorum. Ben de güle güle diyorum o muhteşem sanatçı için. Mekanı cennet olsun.
Aynı döneme denk gelen kayıplardan birisi de Kenan Işıktır. Onu daha fazla “Kim milyoner Olmak İster” yarışması ile tanımıştık.
Özellikle soru edebiyata dayanıyorsa, yarışmacıya okuduğu şiirlerle zenginlik katmıştır programa. Derin bakışları ve dramatik yapılı sesi, muhteşemdi. İnsanın, “Kenan Işık konuşsun, ben de dinleyim” diyesi gelir.
Onun sesindeki derinlik ve solukları kesilerek konuşması, gerçekten bir sanatçının yaratıcılığını ortaya koyar.
Kenan Işık on yıl önce bir otelin spor salonundan çıkarken ayağının kayması sonucu komaya girmiş ve tam on yıl komada kalmıştı. On yıl komada kalmak, umutla umutsuzluğun çizgisinde gelip gidiyor insan. O kadar güzel bir bakım görmesine rağmen maalesef komadan çıkamadı ve sonunda hayata veda etti.
Kenan Işık’ın son günlerinde Gülben Ergen’le oynadığı “Dadı” dizisinde izlemiştik.
Diş hekimi olan eşi Beril Işık, kocasına yapılması gereken en mükemmel bakımı sabırla sağlamış ama onu hayata döndürememiştir.
Kenan Işık “Dadı” dizisi ile, şahane bir komedide oynamıştı. O komedi gelmiş geçmiş nice dizilerden çok çok güzel ve güldürücüydü.
Ben şahsen Kenan Işık’ın yeniden hayata döneceğini umut etmişimdir. Maalesef umutlarım kursağımda kaldı.
Onun da hayata veda etmesi, belki olması gerekendi. Hangi ölüm tatlıdır. 8 yaşındaki tornunu maalesef hiç göremeden öldü. Esasında gördü ama onu tanımadı. Hiçbir tepki vermeden bu dünyadan geçti gitti.
Allah’tan ona gani gani rahmet, yaslı ailesine ve sanat dünyasına başsağlığı diliyorum. Yattağı yer cennet mekanı olsun.
Genco Erkal ve Kenan Işık, gerçekten tiyatro ve sahnelerde hep aranan güçlü sanatçılar olarak hafızalarda kalacak.