Reddediyoruz dedi gençler... Hem de tek yumruk olarak... Hem de barışçıl yollarla... Hem de onlarca yıldır kendilerine bir tuğla koyma katkısı gösteremeyen, lider olma özelliklerinden uzak ama liderMİŞ gibi...
Reddediyoruz dedi gençler... Hem de tek yumruk olarak... Hem de barışçıl yollarla... Hem de onlarca yıldır kendilerine bir tuğla koyma katkısı gösteremeyen, lider olma özelliklerinden uzak ama liderMİŞ gibi davranan koltuğa çakılı kalmış abilerinin ablalarının atıflarına kibarlıkla, bilinçle, bilgiyle, kültürel değerlerimizleatfederekten... ‘Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Yasa Tasarısı gençliğimizin haklı ve de ciddi tepkisini aldı. Gençlğimiz onurlarıyla, sağlam duruşlarıyla reddetti. Reddetmek durumundaydı çünkü vekillerimiz irademizi teslim etme konusunda her zamanki gibi çok cömertti. Benim Öztül olarak derdim de her zaman boynu bükükleri oynayan ve bir o yana bir bu yana savrulan vekillerimizin gençlerimize karşı takındıkları tavırlar ve atıflar oldu. Söze nereden başlayacağımı bilemiyorum. Akılcı bir açıklaması yok çünkü bunun. ‘Bu gençlerden utanıyorum diyen vekillerimizden mi yoksa kendi gençliğine ‘bir avuç maskara diyen vekillerimizden mi? Hafife almışlar, kendileri gibi sanmışlar bu gençliği besbelli. Umursuz, tepki vermeyen ta kendileriyken aynı zamanda günü kurtaran kararlarla avunan, kendi toplumunun yok oluşunu bir sinema filmi oynuyormuşçasına duygularından arınmış izleyen aslında yine kendileri. Kendilerini yansıtmışlar gençleri göstererekten. Nitelendirdikleri diskotek gençliğini tüm gençlik sanmışlar. Hayret ki ne hayret! İnsanların iradesi olduğu gibi toplumların da iradesi vardır. Bizim insanımız bir taraftan umutsuzluğun pençesinde, diğer taraftan arsızlığın, yüzsüzlüğün kol gezdiği bir karmaşa içinde. Hal böyleyken bizim vekiller işte tam da bu iradenin içine …ler. Becerememiş sınıfta kalmışlar. Sonra da yansıtmalı özdeşim kurmuşlar. Hem de dibine kadar! Okumayan, bar köşelerinde oturan, düşünmeyen bir gençliğin varlığı da doğrudur ancak, bu durum kime fatura kesmeyi gerektirir acaba? Tüm gençliği bir illet gibi göstermek hele düşünen beyinleri böyle aşağılamak nasıl bir köşeye sıkışmışlık? Güdülecek insan yetiştirme politikası artık errorverdi beyler. Gözden kaçırdığınız, kendiniz ve çıkar gruplarınızla uğraşırken pek de farkına varamadığınız, sizden çok toplumuna ve değerlerine sahip çıkan ve de okuyan bir neslin varlığını fark edemediniz. Dumura uğratamadığınız bu beyinler sizin de çocuklarınıza sahip çıkıp yapmanız gerekeni yapıp reddetmişler... Sözün özü: hani yetişkinler (ama gerçek yetişkinler) çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için didinip dururlar, onları kendilerine yeten, ne istediğini bilen, kendilerine ve içinde yaşadıkları topluma katkı sağlayabilecek bir biçimde yetiştirirler ya bizde bu ters döndüğünden gençlerimiz bu görevi üstlenip çoktan olması gerekeni yaptılar. Umudu sizler değil gençler verdi. Cumhurbaşkanı da gençlerimize, geleceğimize sahip çıkarak vicdani ve hukuksal davranarak kendisinin ne kadar doğru bir seçimle iş başına geldiğini gösterdi. Kendini seçenlerin aklını küçümsemedi, iradesini de yok saymadı. Demek ki uyanan bir halkın olduğu da doğrudur sayın vekiller. Sıkı durun bu tarih sizi acaba nasıl yazacak?...