Kıbrıs’ta turizmin ve otel işletmeciliğinin bir parçası olan kumarhaneler nihayet gündeme geldi. Anladığımız kadarı ile bu kez işi ciddi olarak ele alıyorlar.  Yapılacak düzenlemelerle KKTC vatandaşları rahatlayacak.  Sadece kafama takılan bir nokta var.  Herhalde okurların da kafalarına takılmıştır bu durum.

            Kumarhaneye girecek Kıbrıslılar girişte 50 euro’luk bilet kesecekler polisten.  Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Vekili Erkut Şahali’nin bir açıklaması vardı gazetelerde.  Şöyle...

            “Yapılması planlanan düzenlemeyle artık polis, KKTC vatandaşlarına 50 euro karşılığında ‘kumarhaneye giriş bileti kesecek.”

            Pekiii  Soruyorum.

            Bu 50 euro her girişte mi ödenecek?  Yoksa yıllık mı olacak?  Her girişteyse o zaman Rumlardan ve Türkiye’den gelen turistlerden de almanız lazım.  Kıbrıs Türkü’nün suçu ne?

            Kıbrıs Türkü cephede ölümüne savaştığı için mi?  Bu memlekete emek verdiği için mi?  Hayatını kendi davasına ve vatandaşlarına harcadığı için mi?  Daha bir sürü soru beliriyor kafalarda.

            Bu konu gündeme gelince facebook’ta aynı meyanda bir mesaj yazmıştım.  Bir de şöyle demiştim o mesajda.

            “Bu düzenlemede yaş sınırı getiriliyor mu?  Emekli ve bir ayağı çukurda olan, dünyanın ölmeden zevklerinden yararlanabilmek istiyen ne kadar sakat ve tekerlekli sandalyeye bağlı insan sürünerek kendini motive edebilmek için mi bu parayı verilecek?”

            Şahali’ye soruyorum.

            “Neden bir yaş limiti getirmiyorlar serbestçe girebilmek için.  Herhalde yaşını almış, sıhhati bozumuş, bir ayağı çukurda insanlara neden bir yaş sınırı koymuyorlar.  Bu insanların kumarhane yoluyla zengin olma istek ve arzuları yoktur ve olamaz da.  Bu durumdaki insanların en büyük arzusu, zaman harcamak, vakit geçirmek ve bütün acılarını unutmaktır.  Bunun tersini düşünmek hata olur.”

            Zaten kumar oynayacak insan taşın altına bastırsanız da oynayacak.  Hem de büyük oynayacak.  İşte gerçek kumarcılar bunlardır.  Ailesinin rızkını kumara basan insanlara verilmelidir bu ceza.

            Bir zamanlar ben de gazinolar denetim kurulundaydım, kamu görevlisiyken.  Zaman zaman Denktaş Bey’le bu konuda fikir eksersizi yapardık.  Onun kafasındaki de ailesinin rızkını kumara basan kumar hastalarını frenlenmekti.

            Hatta bir defasında talimat vermişti, gizli kalmak şartıyla.  Bütün denetçiler Maliye Bakanlığında bir toplantı yapmıştık.  Gruplara ayrılmıştık ikişer ikişer.

            Benimle bu çalışmayı yapacak olan kişi, yine bizim bakanlıktan Mustafa Cemal’di.  O gece çalışmaya Salamis Bay’dan başlamıştık.  Sonra Girne’ye gelmiştik.  Girne’deki bütün gazinoları denetlemiş ve en son da Celebity’e gitmiştik, Con Aziz’e.  İşin ilginç yanı, tek bir Kıbrıs’lıya rastlamamıştık gazinolarda.

            Con Aziz’e sormuştum.

            “Aziz Bey birşey dikkatimizi çekti.  Bir tek Kıbrıs’lıya rastlamadık bütün gezdiğimiz gazinolarda.  Nedendir acaba?”

            Aziz bey aynen bana şöyle demişti:

            “Osman Bey, siz maliyede toplantıya girdiğinizde bir maliyeci kuşu bize uçurtmuştu.  Şimdi anladınız mı neden hiç Kıbrıslı olmadığını bu akşam?”

            Sonra Lefkoşa’daki gazinoları da denetlemiştik.  Güneş doğmak üzereydi.  Lefkoşa’daki gazinolarda da Kıbrıslı yoktu.

            Polise yakalanmamak için tetikte olan insanlara gazinoya gelen Rumlar alay ederek onlara gülüyorlar.

            Yaşasın be!  Benim idarem düşmanımın karşısında Kıbrıslılara hiç tolerans vermiyorlar, dedim içimden.

            Tekerlekli sandalye ile gazinoya giden sakat bir arkadaşım vardı.  Polisin denetleyeceğini duydu mu fes başından sıçrardı.  Bir gün kendisi ile buluştuğumuzda bana şöyle demişti.

            “İşte bizimkiler utansın.  Elin gavuru elini kolunu sallayarak gazinolara giriyor, ben de kaçamak oyun oynuyorum polisle.  Hiç polisten korkmuyorum.  Beni tutuklarlarsa bana bir de makine vermeleri lazım içeride oynamam için.       

            Haksız mıydı o arkadaşım?

            Sonra onu kaybettiğimizi öğrendim ve kendime şöyle dedim:

            “Hasan’ım, iyi ki dünyanın son zevklerinden yararlanmış ve kendince polisle ve hayatla savaşmışsın.”

            Tekrar siyasilere sesleniyorum.

            Lütfen yaş sınırı getirin ve euro muro düşünmeyin.  Yaş sınırı getiriseniz, esas size tepki gösteren ileri yaşkarda insanlar ve sakatlar sizi alkışlayacaklardır.

            Benden söylemesi.

            Lütfen yaş sınırı getirin.