Mutlu Çocuklar ve Anne-Baba El Kitabı, Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan önemli hayat rehberi diyeceğim şahane iki kitabı içeriyor.   Özel Mutlu Çocuklar’sa ikinci önemli el kitabıdır.
            Mutlu Çocuklar El Kitabı, üç profesör tarafından kaleme alınmış çok önemli ve bilimsel iki üründür.  O üç profesör, Dr. Ayşe Işık Gürşimşek, Dr. Sibel Dinçyürek ve Dr. Nergüz Bulut Serin tarafından yazılıp hazırlanmıştır.  Özel Gereksinli Mutlu Çocuk el kitabını ise Dr. Emirali Evcimen hazırlayıp yazmıştır.
            Esasında bu iki kitabın basılması ve yayın hayatına girmesi, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar tarafındana sağlandı.  Hatta her iki kitabın da önsözünü yazdı Sibel Tatar.  Bir yerde yorum yaparken her zaman düşünmüşümdür.
            “İşte bir Cumhurbaşkanının eşi First Lady olarak bunları ve dahalarını gerçekleştirmelidir.”
            Atıkların dönüşüm projesi için de epeyce uğraşmıştı Sibel Hanım.  Lakin bu çalışma çocukları ve aile olmanın gereklerini ortaya koyuyor.  Kitabın içerik olarak, pedagoji ve psikolojik kapsamında düzenlenmiş ve çocuklara nitelikli bir gelecek haline getirilmiştir.
            O kitaplardan birinin önsözünde şöyle diyor Sibel Tatar:
            “Geçmişe baktığımda ; hayatımın en büyük zenginliğinin, çocuk sahibi olmak olduğunu düşünüyorum.  Bu samimi düşüncemi sizlerle paylaşırken, çocuk sahibi olmanın aynı zamanda  çok büyük bir sorumluluk olduğunun da altını çizmek isterim.”
            Sibel Tatar bu satırları her halde annelik gücüleriyle kaleme almıştır.  Yani empati yaparak.  Maum Tatar’ların iki tane pırlanta gibi kızları var.
            Mutlu Çocuklar kitaplarından birisinin şu başlıklar halinde okuyucuya sunulduğunu görüyorum.
            -Sağlıklı Büyüme ve Sağlığı Koruma;
            -Mutlu ve Sağlıklı Çocuk yetiştirme, Sağlıklı ilişkiler ailede öğrenilir;
            -Sağlıklı Duygusal Sosyal İlişkiler Duygularım önemlidir;
            -Özel Durumlarla Başa Çıkmak-Sorunlar Bilinçli Kararlı Yaklaşım ile
             Çözümlenir;
-Anne Babalara ve Çocuklara Yararlı Olabilecek Çeşitli Kaynaklar;
-Anne babaların Gereksinim Duyduklarında  Yardım ve Destek Alabilecekleri
Kurum, Dernek ve Uzmanlar.
Bu iki kitapta yazılanlar ve ifade edilenler, gerçekten pedagooji bakımından çok önemlidir.  Bir çocuğun ailesiyle olan ilişkileri, ailenin çocuklarına yaklaşımı ve daha da önemlisi, onların geleceği başarılı bir şekilde kucaklamalarıdır.
Bir başka deyişle bu iki el kitabı, hem çocukların mükemmel yetişmelerine, hem de ailelerin çocuklar üzerindeki etki ve tepkilerine ışık tutuyor.  Yani anlayışlı bir anne baba, bunun yanında heyecanla geleceğini kucaklamaya çalışan çocukların maddi imkanlardan yoksun olmaları ve hayallerinin yıkılması var.
Bu kitaplarda detaylandırılan bir yol göstericilik var.
Şu ifade de insanı düşündürüyor:
“Çocuklarımız için en fazla harcadığımız şey, para değil zamandır.”
Ne kadar güzel bir söz...
Yazar bir de Tolstoy’un veciz bir sözünü kitaba aldım.
“Bütün mutlu aileler birbirine benzer.  Her mutsuz ailenin ise kendine özgü mutsuzluğu vardır.”
Bu önemli sözlerde ben şahsen  şunu görüyorum.
Temelde aile kavramı, bir bütünlüklü mutluluğu getirir. Öyle de olması lazım.  Ancak Tolstoy’un dediği gibi, elbette mutsuz aileler de vardır.  Aile mutluysa çocuk da mutlu olur, aile mutsuzsa çocuk da mutsuz ve başarısız olur.
Bir yerde hayatın zincirin halkaları gibi ardı ardına dizilen fikirler, o bütünlük içinde aile ve çocuğa yol gösteriyor.
Bir çocuk kendine bir hedef çizmişse, aile ona hem maddi, hem de manevi destek vermelidir.  Maddi durumu iyi olmayan aileler, mutlaka kitapta yazıldığı gibi hayır kurumlarından destek almalı ve çocuğun önünü açmalıdır.
Bence bu iki kitabı okuyan gerek aileler, gerekse çocuklar, mutlaka dağarcılarına birşeyler koyacaklar ve sağlıklı bir yol haritası çizeceklerdir.
Bu tür bilimsel kitap veya broşürler, çok gelişmiş ülkelerde daha da etkilli oluyor.  Sanırım ilk kez bizde de böyle yol gösterici kitaplar yayınlanmış ve çocuklarla ailelere ulaştırılmıştır.
Netice itibariyle, bu iki kitabı okuyan çocuk ve aileler, hem düşünsel, hem de fikirsel olarak kendilerini biçimlendireceklerdir.