Kıbrısta Başöğretmenler Başöğretmeni olarak anılan ve değerli dost
Kıbrısta Başöğretmenler Başöğretmeni olarak anılan ve değerli dost Altay Sayıl ve Ahmet Göksan aracılığı ile tanıdığım Kıbrıs asilzadesi emekli başöğretmen Turhan Zihni Turkanı bedenen 30 Kasım 2012 tarihinde kaybetmiştik. Çok düzenli ve disiplinli bir karaktere sahip olan Turkan mesleği ile ilgilide oldukça idealistti. Bizleri evinde o yaşına rağmen pötükare ceketi, gömleği ve kravatı ile kabul ederdi. Tam bir beyefendi, asilzade. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet, ışıklar içinde olsun. Emeklilik yıllarını Lefkoşada geçiren Turkan, vefatına kadar sürekli kitaplar okumuş, araştırmalar yapmış ve geçmişe dair bilgilerini, anılarını çeşitli yayınlarda paylaşmıştır. Bu yayınlardan bir taneside Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin dergisi ‘Kıbrıs Mektubudur. Bende bu dergide yayınlanan ‘Adam Olmak ‘ yazımı ve rahmetle saygıyla andığım Turhan Zihni Turkanın cevabi yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
ADAM OLMAK
‘Zihin fukara olunca Akıl ukala olurmuş. Namık Kemal
Ülkemizin sıkıntılardan kurtulması, barış, güven ve huzur içinde yaşamasının, bireylerinin adam olması şartıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum.
Adam olmak, cinsiyet gözetmeksizin çok önemli bir duruştur. Hani halk arasında söylenir ya;
‘Ben adam gibi adamım ‘Adam gibi adamın oğluyumAdam gibi adamın kızıyım ‘Adam gibi kadınım veya ‘adam gibi adam görüldüğü üzere adam olmanın toplumumuzda çok önemli bir yeri vardır.
İfade etmeye çalıştığım adamlık,E.Reichin ‘Gerçekten büyük olmayan adamlar çevrelerini küçük adamlarla doldururlar. ‘ sözündeki adamları anlatmıyor. Bu konu ile ilgili çok güzel bir fıkra aktarıyorum. Padişah emir verir ‘Tez köye gidin Babamı buraya getirin. Padişahın babasını getirirler ve babasını padişahın önünde selama tutarlar. Padişah, ‘Ey Baba, bana adam olamazsın dedin ama ben padişah oldum bak der. Babasıda oğluna döner ‘Ben sana padişah olamazsın demedim, adam olamazsın dedim. Şayet sen adam olsaydın beni ayağına çağırtmaz, sen benim ayağıma gelirdin der.
Yaşadığımız dünyada ve ülkemizde adam sayısı ne kadar çok olursa o kadar yükselir, yüceliriz. Birbirimizin yanlışlarını gizleyerek değil, onları ortaya koyarak, doğruları söyleyerek hiçbir şeyden korkmayarak, kin tutmadan, her şeyi hoşgörü ile karşılayarak, dedikodulardan uzak gerçeklerle yaşayarak adam olabiliriz. Yazımın sonunda da T.C. Başbakanlarından rahmetli Bülent Ecevitin Rudyard Kiplingden dilimize çevirdiği ‘Adam Olmak şiirini yazmıştım. (Bu şiiri internette bulabilirsiniz) Rahmet ve saygıyla andığım Turhan Zihni Turkan yazdığı cevabi yazıda çok önemli mesajlar vermiş ve beni onurlandırmıştı.
CEVABİ YAZI
Sayın Erol Ekenleroğlu (Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Bşk. Yrd.) Haziran 2012
‘Adam olmak başlıklı yazınızı okudum. Çok yerinde ve her zaman ihtiyacımız olan ama toplumumuzda her geçen gün azalan ve itibar görmeyen bir noktaya parmak bastınız.
Toplum içerisinde hepimiz adam olursak birliğimiz, düzenimiz, varlığımız, birbirimize olan saygı ve sevgimiz daim olur. Vatan, millet sevgimiz yükselir. Ne acıdır, görünen odur ki, bu hasletlerimizi her geçen gün yitiriyoruz. Hepimiz adam olursak vatan müdafaasından tutun, ekonomik ve sosyal hayatımıza kadar her şey düzen içerisinde ilerler. İstenilen hedefe erken zamanda ulaşılır.
Bütün bunların yapılabilmesi için önce birbirimize karşı saygılı, yardımsever, işlerimizde veya devletin yönetim kadrosunun bir ferdi isek görevimizi doğru ve tarafsız yapmak ayrılık gayrılık bilmeden ve eğer idarenin sorumlu bir nüvesinin bir parçası isek nüvenin, taraftar fertlerini ve kendi menfaatimizi düşünmeden çalışmak mücadele etmek gerekir. Gönüllerimiz her zaman hasletlerin altın hasleti olan çalışmayı, mücadeleyi, iş yapmayı arzulamaktadır. Toplumlar katiyetle bu yönde çalışmakla muvaffak olurlar. En sevdiğiniz birinin gelişini gözler gibi bugünü görmeyi gözlersiniz. Bugün için ömrünüz kafi gelmese de gelecek nesiller görsün diye uğraşırsınız.
Atatürkün veciz bir sözü vardır. ‘Muvaffakiyet, muvaffak olacağım diyebilenin ve muvaffak oldum diyenindir İnşallah maşallah ile bir yere varılmaz.
İçimizde bir elin parmakları kadar az olan adamların çalışması ile toplumumuz kalkınamaz, yükselemez, refah ve mutluluğa erişemez. Bir milletin refah ve mutluluğunu, o ülkede yaşayan herkesin, fertlerinin, ailelerinin maddi ve manevi huzur ve güven, sağlıklı geleceğini düşünüp ümitsiz karamsar olmayan ilkeler gösterir.
Turhan Zihni Turkan öğretmenimin bana son vasiyetiydi sanki bu cevabi yazı.(Haziran 2012) Beni onurlandıran bu yazıdan herkesin bir ders çıkarması gerekiyor, değilmi? Cevabi yazıda birde ‘Adam olmak şiirini yazıyordu öğretmenim. Ben de bu şiirin bir bölümünü yazarak bedenen kaybettiğimiz 4. Ölüm gününde Turhan Zihni Turkanı birlikte analım istiyorum.
Ah dedim, bende merak ediyorum.
Yaşadığımız diyarda ümitsizce dolaşıyorum
Sen gideli, köprüden çok sular geçti.
Adam olanlar bu diyardan bir, bir gidiyor.
Yazık, şimdi adam olmak zor oluyor
Kime sorsam, nereden arasam nafile
Adam olan az kaldı, diğerleri kafile.
Turhan Zihni Turkanla beraber bu dünyadan bir adam daha kayboldu. Bizlere aktardıkları bilgilerle ve anılarından çıkan neticelerle yetiştirdiği öğrenciler ile araştırmaları ve yazıları ile bedenen kaybettiğimiz Turhan Zihni Turkan her zaman yaşayacaktır. Kıbrıs ile ilgili sosyolojik alanlardaki çok şeyi öğretmenim sayesinde öğrendim. Onu geç tanımamın, erken kaybetmemin üzüntüsü içersindeyim.
Dünya nüfusunda ve özellikle ülkemde adam olanların çoğalması dileği ile.
Mutlu sağlıklı ve uyanık olalım.