Herşeyde olduğu gibi, modayı da insanlar yaptı, insanlar bozdu. Esasında dönemlerin giyim akımları farklı seyretse de, insanların zevkle ve hayranlıkla bakabileceği pek çok güzel giysiler vardır. Lakin insanlar her zaman yenilikten yana olmuşlar. Gerek erkek, gerekse kadın olsun. Her iki cins için de geçerlidir bu sözlerim.
Eski insanlar ne derlerdi?
“Moda, insana yakışandır.”
Gerçek o değil mi? Moda insana yakışandır.
Lakin son beş yılın giyim akımları, adeta modanın çivisini çıkarmış gibi.
Özellikle genç kızlar, süper kısa, yırtık pırtık kot şortlar ve hemen memelerini örten sözde bir buluzla görüntüleri, gerçekten modanın tadını tuzunu kaçırdı. Gerçi genç kızlar çok açık giyimleri erkekleri tahrik etse de, yine de aşırıya kaçmış gibi oluyorlar.
Defilelerin moda dünyasında düzenlenmesi ve acayip elbiseler sergilenmesi, tümden modacılara ve konfeksiyon dünyasına yarıyor.
Esasında moda bir akımın göstergesidir. Asırlardan beri süregelen bir akım...
1800’lü yılların giysileri o dönemin ressamları tarafından tuvale aktarılırken insan düşünüyor.
“Ne kadar asil ve zevkli giyimler...” deriz.
Ortaçağ kadını bu şekilde giyinmezdi. Hep uzun ve yerlere kadar uzanan zevkli elbiseler giyerlerdi. O moda değil miydi? Modaydı. O dönemlerde genç kızların kıçını başını açması mümkün müydü?
Bazen yaşlı insanlar kendi aralarında konuşurken şu sözleri ederler:
“Yanlış zamanda mı doğduk, yoksa zamansız mı ihtiyarladık?”
Her ikisi de erkeklere için geçerlidir.
Çünkü erkek, her zaman yaşlansa da içindeki dürtüler alevleniyor.
Günümüzde moda olan iki akım daha vardır. Bunlardan birisi saç biçimleri, öteki de kollarda ve vücudun çeşitli yerlerindeki dövmelerdir.
Kıbrıs’ta da dövme merakı aldı başını gidiyor. Ta parmaklardan başlayıp omuza kadar uzanan dövmeler o gençlere ne hissettiriyor? Kızların hoşuna gidiyor mu?
Gençlik gençliktir esasında. Kız ve erkek olsun. Kızların da erkeklerden az farkları yoktur.
Bir dövmeli genç gördüğümüz zaman, aklımıza survivor yarışmasındaki gençler gelir aklımıza. Hani elleri kolları dövemeli gençler.
Özellikle Avrupa ülkelerinde daha bir yaygındır dövmeler. Boyun altları, kafa ve bacaklar tümden dövmelerle doludur.
Saç biçimleri...
Özellikle erkeklerin saç biçimleri o kadar çirkin ve kabul edilmez biçimde traşlıdır ki, “Böyle saç traşı mı olur?” sorusunu sorma ihtiyacı duyarız.
Baştaki saçların derin ustura ile sıyrılması ve geri kalan saçların tıpkı “punklar” gibi başta bir fırça oluşturulması modaymış.
Bu tip saçları her berber traş edemez. Gençlere hitabeden berberler revaçtadır esasında.
Bir de kot pantolonların bacak kısmında delikler açmak, makasla kesmek modadır bazı gençler için. Hatta bazı kot dükkanlarında bu tip kesilmiş, yırtılmış pantolonları görmek mümkün.
Modayı da bir çeşit sanat akımı olarak yorumlarsak, bu konuda hemfikir olabiliriz.
Moda ve moda tasarımcıları ile tekstilciler bir üçlü kombinezonda birleşir. Şayet bu yıl moda ve uzun etekse tekstilciler yaşadı demektir.
Bunlar ince ayrıntılardır ama bunların arkasında da rant hesapları var.
Ne ise...Şöyle veya böyle. Modanın çivisi çıktı gitti.