Bütün eski mücahitler TMT’nin kuruluşunu 1 Ağustos 1958 olarak ifade eder. Esasında TMT, takriben 1957’nin son altı ayında kurulmuştur. Lakin TMT’nin kuruluşunu 1 Ağustos 1958 olarak vermiş liderler. Dolayısıyla her 1 Ağustos’u TMT’nin kuruluş günü olarak kutluyoruz.
Emekli Albay rahmetli İsmail Tansu, yayınladığı hatıra kitabında Kıbrıs Türkü’nü nasıl silahlandığını, balıkçı tekneleriyle Anamura giden Erenköy’lü balıkçıları ve balıkçı teknelerini detaylı bir şekilde vermiştir.
Malum bu bir açılımdı. Erenköy’lü bakıkçılar bundan sonra hep “Bereketçiler” olarak anıldır ve tarihe de öyle geçti.
İsmail Tansu’nun yazdığı kitap, “Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu” adını taşıyor.
Bereketçiler’in ilk gidişlerini ve silah temin etme heyecenlarını detaylı bir şekilde vermiş kitabında.
Volkan’ı rahmetlik Dr. Küçük kurmuş ve başına da mobilyacı Şakir’i oturtmuştu. Çoğu insan bu durumu belki bilmez. Lakin Dr. Küçük, Rumların mücadelelerine karşı bir güç oluşturulması gerektiği ilkesinden hareketle VOLKAN’ı kurmuş ve bir çok genci bu teşkilata almıştı.
Volkan’dan önce de Karaçete veya 9 Eylül teşkilatları kurulmuş ama pek başarı elde edememişler.
Şayet Milli Mücadele Müzesini gezerseniz, bütün mücadele gruplarının su borularından nasıl silahlar yaptıklarını göreceksiniz.
VOLKAN, TMT’nin nüvesini teşkil eder esasında. TMT kurulunca bütün VOLKAN’cılar TMT’ye girmişlerdi.
TMT’nin kuruluşunu merhum devlet adamı Rauf Denktaş uzun uzun anlatır.
TC Konsolosluğu ateşesi Kemar Tanrısevdi’nin Eğlencedeki evine Dr. Burhan Nalbantoğlu ile gidişlerini ve TMT’nin ilk bildirisini nasıl hazırladıklarını anlatır Denktaş.
Bir mücadele teşkilatının en büyük ihtiyacı silahtı.
İngiliz döneminde silah bulunduranlar bile idama mahkum edilirdi. Lakin Türkler yılmadan var oluş için her şeylerini ortaya koymuşlardı.
İsmail Tansu kitabında Erenköylü balıkçıların nasıl köhne tekneleriyle Türkiye’nin güney sahillerine çıktıklarını ve silah temin etmek için ne kadar uğraş verdiklerini yazar.
İsmail Tansu bu durumu General Ferit Karabelen’e aktarınca iş daha da önem kazandı. O dönemler, Demokrat Partinin iktidarda oldukları dönemdi.
Bu durum rahmetli Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun da bilgisine gelince artık silahlar daha bir organize şekilde Erenköy’e çıkarılmaya başlanmıştı.
Adnan Menderes TMT’ye silah temin etmek için Başbakanlığın örtülü ödeneğinden harcama yapmıştı. 27 Mayıs ihtilalinde Yassıada’ya götürülüp, sözde suçlarla ölüme mahkum edenler utansın. Nitekim Adnan Menderes’in kilot ve yasak aşklarını neden olarak gösterenler, koskoca Başbakanı ve Dışişleri Bakan’ı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye bakanı Hasan Polatkan’ı idama mahkum etmeleri utanç vericidir. Nitekim idam edildikten yıllar sonra üçünü de mezarlarından çıkarıp Özal’ın gömülü olduğu anıt mezarlığa gömmüşler ve itibarlarını iade etmişlerdir.
Şayet bugün Türkiye’nin garantörlüğü varsa, rahmetlik Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu sayesinde olmuştur.
TMT’in oluşumu ile İsmail Tansu ve siyasilerin harekete geçtikleri zaman diliminde bir benzerlik var.
Hemen hemen o dönemde hem Denktaş ve Dr. Burhan Nalbantoğlu ile İsmail Tansu aynı tarihlerde harekete geçmişlerdi.
TMT ve mücahit ordumuz olmasaydı, 21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türkünü kim savunacaktı?
O bir güçlü inançtı. O inançtır bizi buralar getiren. Kıbrıs Türkü tam on bir yıl Rum mezalimi altında inin inim inledi, ambargolarla cebelleşti ve sonunda Mehmetçik 20 Temmuz 1974 sabahı bir şahin gibi bizi kurtarmaya geldi. İşte o geliştir ki, kuzeyde bize bir vatan hediye etti. Artık hayatımızda Rum kalmamıştır. Artık Yunan bayrakları altından geçerek gitmiyoruz gideceğimiz yere.
Şimdi bir çarpışma ortamı olsa, hayatta olan bütün eski mücahitler hemen cepheye koşacaklar. Öyle güçlü bir inanç vardır yüreklerinde.
1 Ağustos TMT’nin kuruluş bayramı tüm Kıbrıs Türküne kutlu ve mutlu olsun.