Filistin-İsrail savaşı şiddetli bir şekilde devam ediyor. Bu savaşın kökünde Amerika ve Hristiyanlık dünyası var. Yıllardan beri süregelen bu savaş ne zaman son bulacak ve o bölgede barış ve huzur olacak hiç belli değil.
Hani bir söz vardır..
“Dağdaki geldi, bağdakini kovdu...” diye.
İsrailliler o darb-ı mesele benzer. Özellikle II. Dünya Savaşı’nda İsraillilerin Almanlardan çektiklerini bir düşünün bakalım. Bütün belgesel filmlerde Yahudilerin nasıl katledildikleri anlatılır. Lakin Yahudiyer hem o günleri unutmadı, hem de empati yaparak Filistin’le bir dostlu köprüsü kuramadı.
Toplama kamplarına gönderilen Yahudiler hayatlarını kurtarmak için her yolu denemişlerdi o savaş yıllarında. Krematoryumlarda yanan cesetler ve kaybolan nesiller.
O dönemlerde Türkiye, her zaman olduğu gibi insanlık namına binlerce Yahudiye evsahipliği yapmıştır. Kaçak yollardan Türkiye’ye sığınan Yahudilerin dramı korkunçtur.
Hitler’in NAZİ Almanyası ile bütün Yahudilere çektirdiği acıları birçok basın mensubu yorumlamış ve Hitler’i lanetlemiştir. Yahudilerin katledilmesini lanetleyenlerden biri de benim. Hala daha lanetliyorum. Mesele insanlıktır, öyle değil mi?
Savaş sonrasında Yahudilerin bir vatan arayışları vardır. Bir toprak ve bir vatan... Topraksız vatan olmaz. Neticede kendilerine Filistin toprağında yer edindiler. Sonra da kıçları yer edince Amerika’yı arkalarına aldılar.
Oydu, buydu derken İsrail-Filistin çatışması başladı. Ve bu savaç hala sürüyor. Son günlerin en çetin savaşı Gazze’de yaşanıyor. Nerdeyse dişe diş, göze göz misali bir savaş var oralarda.
Filistinli kerdeşlerimizin bu savaşta neler çektiklerini anlayabiliyoruz. Elektrik yok, su yok, yiyecek yok, ilaç yok, özgür bir vatan yok...
Kendini dünyanın lideri gören Amerika bu savaşta, her zaman olduğu gibi yine İsraillilerin yanında. İnsanlık adına bu savaşı sonlandıracağına, şimdi de bir savaş gemisi çıkarmış yola. Herhalde yine her zaman olduğu gibi İngiliz üslerini kullanacak Filistinlilere karşı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recap Tayyip Erdoğan yine Rusya-Ukrayna savaşında olduğu gibi, barışçı pozisyonunda bu işe de el attı. Amacı o bölgede huzuru sağlamak ve savaşı sonlandırmak.
Erdoğan’ın temas ettiği en önemli şey, “İnsan Hakları Beyannamesi”dir.
Erdoğan bu beyannameye temas ederken de, Filistinlilerin elektrikliği ve suyu gösteriliyor ve soruyor.
Bu mu insanlık, diyor Erdoğan.
İsrail’in arkasında Amerika olduktan sonra kim duyar o söylenenleri?
Zaten Amerika’nın en büyük marifeti güçleri çatıştırmak ve o çatışmadan rant elde etmektir.
Hatırlayın bakalım Körfez Savaşlarını!
Ortadoğu’yu birbirine düşüren Amerika değil miydi?
Saddam’ın yaptıklarını tasvip etmememize rağmen, Amerika’dan gelip onu katletti. Lakin arkasında da bir kin tortusu bıraktı.
Ortadoğu Arapları ve terörist grupların o kadar canları yanmış ki 11 Eylül’de New York’taki ikiz kulelere uçaklarını çakarak intikamlarını almışlardır. Amerika o olaydan ders çıkardı mı? Çıkarmadı. Yine güçleri çatıştıran, yine Yahudileri koruyan ve zayıfı kendi silahları ile vurdurma...
Terörün dibini kazımak Türkiye’ye düştü. Sırf insanlık adına dünya teröristleri ile hala savaşıyor Türkiye. Amerika ne yapıyor? Terörü körüklüyor.
Gazzede ve İsrail’de yüzlerce insan öldü. Taş taş üstünde kalmadı. İsrail, Amerikan füzeleri ile Filistinlilerin başlarına bomba yağdırıyor.
Bazen düşünüyorum Amerika’nın bu yaptıklarını. Yahudileri neden bu kadar koruyorlar?
Koruyorlar çünkü, Amerika’da çok güçlü bir Yahudi lobisi vardır. Seçimlerde bile Yahudiler milyon dolar akıtırlar.
Yani Filistin-İsrail savaşı ve Amerika...